28 Şubat 2011 Pazartesi

AYBÜKEM'DEN KİTAP AYRACI

 Mutlu haftalar efem... Bu aşağıda görmüş olduğunuz kitap ayracının tasarımı benim Pamuk Şekerim'e ait.Yengesi(O benim :D ) için ablamla birlikte hazırlamışlar.Geleli bir haftayı geçti bir türlü kısmet olmadı derken bugün hemen fotoğraflarını çekip yayınladım.Bu kapalı hava da fotoğraf çekmek işkence.Zaten kaç tane çektiysem iyi olmadı en iyileri bunlardı, artık yaz gelsin istiyorum.Hasta olma korkusu ile dışarı çıkamıyorum,çok sıkıldım ya :( Neyse konuyu dağıtmayalım.


Ablam'dan gelen paketin içinde benim işime yarayacak kitaplar vardı.Hamilelik,bebek ve çocuk ile ilgili.


Bu kitap en güzeli çünkü bu kitabın bir hediyesi var! İçindekiler bölümünde kocaman öpücük :) Minik prensesim bana kocaman bir öpücük göndermiş.Bende gelir gelmez öptüm orayı :)

İçeriği dolu bir kitap;Gebelik planlamasından gebelik sürecine,doğumdan bebek bakımına,çocuk hastalıklarından eğitimine kadar bir çok bilgi var.Görseli az bilgisi çok..



Diğer kitap ise görsellik bakımından çok zengin bir kitap.İçeriğinde yine;Gebelik,doğum,çocuk, ve 7-9 yaş cinsel eğitim bilgileri var .Görselliği zengin olduğu için okuması çok zevkli.


Bu kitapta da çocuklara yapılacak yemekler var.Ablam aybüke için almış ve bazı yemeklerin yanında yıldızlar var.Sanırım Aybükem tarafından sevilen yiyecekler.Ek gıdalara geçince çok işime yarayacağına eminim.Hepsi için çok çok teşekkürler :)
Hepinize Sağlıklı, Mutlu Haftalar Dilerim...



23 Şubat 2011 Çarşamba

Diş Eti Şişmesi

 Malum gebeliğin 2.trimester yani ikinci 3 aylık dönemi diş kontrolleri için en uygun dönemmiş. Bende bu dönem de kontrol için gitmeyi düşünüyordum ki bu sabah diş etimin şişmesini hissettiğimde o günün bugün olduğunu anladım. Öğleden sonra dişçinin yolunu tuttum ama stres yaptım yine :D Kontrolde olsa korkuyorum işte dişçiden.Fakat gittiğim doktor o kadar güler yüzlü ve anaç bir bayan dı ki beni çok rahatlattı.14 haftalık hamileyim kontrole geldim dediğimde hemen diş etlerimin ödem yapmış olduğunu söyledi.Ama hamile olduğum için ilaç ve gargara veremeyeceğini söyledi.Dişlerin bakımlı, gebeliğe bağlı olarak bazı sorunlar olabilir dedi. Tıpkı diş etlerim de olduğu gibi.İstersen dişlerini temizleyelim dedi.Diş fırçası,macunu yazacağım dedi.Bir de ağız suyu. Diş temizliği diyince yaptırıp yaptırmama konusunda kararsızdım ama doktor hanım bunun bir müdahale olmadığını,zaten ilacı istesem de yazmayacağını dile getirince beni rahatlattı.Özellikle fırçam konusun da duyarlı olmam gerektiğini söyledi ve bana dişlerimi nasıl fırçalamam gerektiğini güzel güzel izah etti.Yanlış fırçalamakta dişlere fırçalamamak kadar zarar veriyor dedi.Ve diş fırçası olarak;Oral-B Antibakteriyel 35'i kullanmamı ve 3 ayda bir değiştirmemi önerdi.Diş macunu olarakta İpana hepsi bir aradayı önerdi.Haftaya da kontrole çağırdı.

 
Hamileliğimin de ilerlemesi ile bulantı ve kusmalarım büyük ölçüde azaldı.Şimdi zırt pırt acıkıyorum yahu :D Ye ye ye doymuyor prenslerim :D Sık sık az az yemeye çalışıyorum.Henüz hamile olduğum belli olmuyor,kilo da almadım çok şükür en korkulu rüyam çok kilo almak ama sanırım bundan kaçışım yok :D Neyse doğumdan sonra veririm artık ne yapalım.Bulantılar yerini, mide yanmalarına ve baş ağrılarına bıraktı.Midem de sürekli yanma oluyor ve çok başım ağrıyor ilaçta alamadığım için çok zor oluyor.Yine de çok şükür ilk 3 aylık döneme göre çok çok iyiyim,en azından yemeğimi yiyebiliyorum.Yani tosuncuklarımı besliyor olmak beni mutlu ediyor.Ayrıca bol bol da suyumu içebiliyorum.Suyu içmek benim için çok önemli çünkü çok su içen biriyim .Ayrıca kilo aldığımda çatlaklarla mücadelede en büyük yardımcım su.Bol su içmek çatlakları azaltıyormuş.
 
Bebeklerim bir an önce doğsunlar istiyorum.Onları mıncıklamak istiyorum.O minik ellerini ayaklarını öpmek öpmek öpmek istiyorum.Ne zaman hissedicem onları acaba??? Bir an önce hissetmek istiyorum.Artık cinsiyetleri belli olduğu için erkek bebek kıyafetlerine gidiyor gözüm bir sürü ciciler almak istiyorum oğluşlarıma. Sağlıkla çabuk gelsinler ne olur.Onları görmek için sabırsızlanıyorum :D
 

22 Şubat 2011 Salı

MİNİK PRENSLERİM 14.HAFTA

 Sabah büyük bir heyecanla doktora gittim.İkili test sonuçlarımı almak için.Cinsiyetler ise 24ünde öğrenilecekti ama doktorum ultrasyonda bakınca ikizlerimden birinin pipisi kendini gösterdi.Diğer ikizim ise her türlü çabaya rağmen ısrarla bacaklarını açmadı.Ama doktorum büyük ihtimal onunda erkek olduğunu söyledi.Kızım olmadığı için içim burulmadı desem yalan olur ama sağlıklı olmaları herşeyden önemli ve test sonuçları da Allahım'a çok şükür iyi çıktı.

7 Mart'ta kontrolüm olcak.Göstermeyen ikizimin cinsiyeti kesinleşecek.Şimdilik çok şükür her şey yolunda yani. 14 hafta 3 günlük biri diğeri ise 14 hafta 4 günlükler :D Kocaman oldu bebeklerim :D

4 Şubat 2011 Cuma

İKİZLERİMDEN HABERLER

 Dün doktor kontrolüm vardı ve Allah'a şükür doktorum her şeyin yolunda olduğunu söyledi. Biri 11 haftalık 4 günlük diğeri 11 haftalık 3 günlük.Boyları ise 5 cm'e yakınlar.Haftalar geçtikçe kendilerini daha da belli ettiriyorlar ve ben her kontrolümü sabırsızlıkla bekliyorum.

Ben normalde kontrollerime annem ile gidiyorum.Bu kez babalarıyla tanıştılar ve babaları da gördü o minik kalplerin hızla atışlarını.Doktorum eşimi görünce baştan sona kadar bir çok konuda eşimi bilgilendirdi.Daha önce bana söylediklerini tekrar eşime de anlattı.Doktorum bana öyle çok güven veriyor ve rahatlatıyor ki anlatamam.Sanırım bir hamile bayan için en önemlisi doktor.İşini ciddiye alan ve şikayetlerimi dinleyen,neler ve nasıl olması gerektiğini detaylarıyla anlatan bir doktor.
11 haftaya girmemize rağmen mide bulantılarım da her hangi azalma olmadı.İkiz olduğu için daha zor geçiyor dedi doktorum ve bulantı ilacım bitince yemek yemem anında kesiliyor çünkü ne yesersem kusuyorum.Çubuk kraker yemekten nefret eder oldum.Yemek yemediğim zamanda öğürtüler daha da zor oluyor.Doktorum bu kez bulantı ilaçlarıma ek olarak iğne de verdi.Ve ilaçların sayesinde azar azar sık sık yiyebiliyorum.Su benim için en önemli şey ve çok sık su içen biri olarak su içememek ölüm benim için ki Allah'tan kışa denk geldi bu aylar.Bulantı ilacı aldığım halde doya doya su içemiyorum malesef.
Bu sefer doktora gittiğimde çatlamalar için krem kullanıp kullanamayacağımı sordum.Çünkü eşim bu konularda çok hassas,onun yanında sorup onuda rahatlatmak istedim.Zaten bende doktoruma sormadan kullanmam.Doktorum 3 tane krem adı verdi ve kokularına bakar seni rahatsız etmeyecek olanı kullanırsın 5.aydan itibaren dedi.Krem kullanınca hiç çatlamayacak anlamına gelmiyor dedi.
Ayın 14ünde ikili tarama testimiz olacak.Ve 23-24ünde de cinsiyetler belli olacak.Şimdi ayın 14'ünü iple çekiyorum.Hayırlısı ile sonuçlar iyi çıktıktan sonra da cinsiyet tarihini merakla bekleyeceğim.Allah'tan tek dileğim sağlıklı sıhhatli bir bebek ve hayırlı evlat olmaları.Cinsiyetleri hiç önemli değil.Cinsiyetleri belli olduğu gün bebişlerime NİNECİĞİM'İN tavsiyesi ile don alıcam ki donansınlar.
Allah tüm isteyenlere nasip etsin inşallah.

25 YAŞINDAYIM AMA İĞNEDEN KORKUYORUM

 25 yaşında ikiz bebek bekleyen bir anne adayıyım ama hala iğneden öylesine çok korkuyorum ki iğne yapanı tekmelemek yada kaçmak istiyorum.Sanırım 50 yaşıma gelsem de bu iğne korkum bitmeyecek.Bir de dişçi korkum vardır ama sanırım tüm bunların temelinde ilk diş doktorum ve bana iğne yapan o kadın vardı...

Çocuksun ve iğne yememen imkansız. Aklımın ilk aldığı zamandı sanırım belki daha öncede o bana iğne yapmıştı ama beni bu kadar etkilememişti.Sanırım 6 yedi yaşlarında falandım.Muhtemelen hastalanmış doktorum da iğne vermişti.Benim tek düşüncem iğne yiyecek olmamdı,ne hastalığım olduğu umrum da değil ki??? Sağlık ocağında sıradayız,her giren bağıra çığıra çıkıyor annem elimi sıkıca tutuyor ve ben salya sümük ağlıyorum.Her bir ağlayanın gitmesi demek sıranın bana yaklaşması demek.Derken sıra bana geldi kurbana gitmek istemeyen koyunlar gibi direttim ve onlar gibi kurtuluşum olmadı.
O kadını görmeyeli nerden baksanız bir 15 yılı geçmiştir ama şimdi görsem tanırım.Her iğne yaptırdığımda da ona sövüyorum ne yalan söyleyeyim.Aşıyı kolumdan olacaktım annem sıkıca elimi tutup kolumu sıvazladı.Kadın elinde koca iğneyle göründü.(Hemşire demiyorum çünkü o nasıl hemşire oldu anlamıyorum) Karşında çocuk var ya bir tebessüm et ölmezsin ya.Surat mahkeme duvarı gibi meymenetsiz bir şekilde dart tahtasına ok atar gibi iğneyi tutup attı koluma. İşte o zaman büyük olmayı çok isterdim onun ağzını burnunu dağıtabilirdim.Tabi ben çığlık çığlığa feryat figan.Annemde ne yapsın kadın beni sakinleştirmeye çalışıyor.Eskiden de şimdiki gibi özel hastaneler çok değil,sağlık kuruluşları da hemşirelerde az sayıda.Zaten annem 2 çocukla tek,babam seferde.Öyle şimdiki gibi değil,ev sobalı,faturalar elden ödeniyor ve yardımcı olacak kimsen yok.Yani kısaca benim o kadına iğne vurulmaktan başka çarem yok...
Yine bir gün oraya gitmek zorunda kaldım ama iğneyi duyunca ne yapacağımı bilmiyorum.Babam evdeydi o zaman ablamla babam evde annem beni alıp çıktık sağlık ocağı yoluna.Gidiyorum ama 3,5 atıyorum.Yine sıra var ve yine giren ağlıyor.Ben anneme hastalanmıcam söz diyorum ama ne fayda vurulucam o iğneyi. Annem bir ara elimi bıraktı ben aynen tüydüm.Hiç arkama bakmıyorum annem arkamdan koşuyor ama ben can havliyle kadın bana yetişemiyor ki.Koşa koşa epey uzaklaştım sağlık ocağından.Annem gel buraya diyor.İğne vurulmaktan sa evde dayak yemeye rağzıydım yani.Birde annemden yine sıyrılırdım da evde babamda vardı ayvayı yemiştim yani.Bütün esnaf tanırdı beni.Evimizin karşısındaki fırıncı amcamın dükkanına gelince durdum eve tek giremezdim ki babam canımı okurdur.Annemde orda beklediğimi görünce durdu ve yanıma gelince bir şey demedi.Ben dayak yerim diye düşünüyordum halbuki...Derken meğer babamla ablam da balkondan görmüş durumu anlamışlar gülüştüler tabi ve o gün hem iğneden yırttım hemde dayaktan :D
İlk okul 1.sınıfta dersin ortasında kapı çaldı.Oda ne hemşireler...Daha da kötüsü biri o kadın.İçeri girdiler çantaları çıkarmaya başladılar.Donup kaldım ağlayamıyorum da.İlk kurbanlar çığlık çığlığa...Hemşireler ve öğretmenimiz birilerini zap etmeye çalışırken aradan sıyrılıp tüydüm yine.Ayaklarım kalçama vura vura kaçtım ama bu sefer o kadar şanslı değildim.Öğretmenim ve erkek hemşire beni kollarımdan tutarak ayaklarım havada sınıfa getirtiler.Ben yıktım ortalığı ona vurdurmam diye tamam dediler o vurmayacak,hatta sana iğne yapmıcaz. Bu seferde bana üzüldüler yapmazlar sandım.Sonra güler yüzlü erkek hemşire bana şeker verdi ve benimle sohbet ederken hiç canımın yanmıyacağını söyledi bir cimdik attı bu kadar acıycak dedi.Pek istemesemde kurtuluşum olmayacağı için ve biraz da rahatladığım için kabul ettim ve aşımı oldum.Ama o kadın yüzünden hala iğne olmaktan korkuyorum ve sanırım korkucam da .Birazdan yine iğne vurulmaya gitmem gerek ve midem çoktan ağrımaya başladı bile.
Burdan çıkabilecek en önemli sonuçta çocuk doktorumuzu seçerken sadece iyi bir doktor olmasına değil aynı zamanda da güler yüzlü bir doktor olmasına dikkat etmemiz gerektiği.Çocuklarımın da benim gibi iğneden ve dişçiden korkmasını istemiyorum.Dişçi hikayelerimi de başka bir gün anlatırım artık :)
Hepinize bu güneşli ve güzel havada sağlıklı,mutlu,huzurlu bir hafta sonu dilerim.