Ne zamandır paşalarımı Eminönüne gezmeye götürmeyi planlıyordum.Geçenlerde babamları kandırıp havanında güzel olmasını fırsat bilip gittik.Hava gerçekten harikaydı.Çok güzel bir gezi oldu oğullarım için,çok eğlendiler.
Eminönü demek kuş demek benim için.Küçükken babam bizi buraya getirip kuşlara yem attırırdı.Ben çok korkardım ama bir şey de diyemezdim.Tırsa tırsa yem atardım kuşlara.Ama oğullarım bana benzememiş korkmadan yemleri sağa sola saçtılar.Kuşların ortasına daldılar.Gerçi Giresun'da da her gün kovalıyorlardı zaten alışkınlar.
Eminönüne gelen her çocuk gibi benim oğullarımın da kuşlarla resmi olmazsa olmazdı değil mi ama?
Kartlarımızda gösterdiğim vapura binmelerini özellikle istiyordum.Fırsat bu fırsat dedik ve Kadıköy'e bir tur atıp geldik. Simit hastası paşalarım martılara simit atmak istemedi.Yere düşen parçayı denize fırlattım diye Artun efendi kıyameti koparttı. Nimit allll! Ühüüh Nimittt Veyyyy!İnince yenisini alacağımız sözü ile sustu çok şükür :)
Mecbur kalmadıkça zaten dışarıda yemek yedirmiyorum.Yedirmem gerekirse de tercihim simitten yana oluyor.Çokta seviyorlar.Birde yanına ayran ohhh misss.Bende bayılırım simit ayrana...Canım çekti gece gece şimdi :)
Mısır çarşısına da girdik her zaman ki gibi tıklım tıklımdı.Fotoğraf bile çekemedim güzel.Bir güzel gezdik,dolaştık,fotoğraf çektik ve mutlu mesut evimize geldik...