Cumartesinden beri içim acıyor canlarım... Yiyorum,içiyorum,uyuyorum,konuşuyorum,yeri geliyor gülüyorum ama hiç aklımdan,kalbimden çıkmıyor dedeciğim. Cumartesi günü son dedemi de toprağa verdik. Son dedem diyorum çünkü benim 3 dedem vardı. Birincisi annemin babası 1996'da kaybettim. İkincisi babamın babası 1999'da kaybettim ve üçüncü canım dedem ise bizde çok hakkı olan,beni, ablamı ve başka bir komşusunun iki kızını da torunu yerine koyup dedelik yapan güzel insan, canım dedemi de 2012'de geçen cumartesi günü kaybettim. O artık yok, gelmeyecek... Allah sabrını veriyor çok şükür ama içimde acıyor. Karakızının oğulları, dedesini bir kerecik, çok kısa görebildi. Onun ne kadar tatlı ve iyi bir insan olduğunu hiç göremeyecekler malesef. Her görüştüğümüzde anlatırdı; dede babam beni çöpe attı diye ağlayarak ona gelmişim. Gözlerinin içi gülerdi anlatırken. Çok severdi bizi gerçekten,bizi görmeye İzmit'e geldiğinde de peşinden çok ağlamışım hep söylerdi içim gitti diye. Şimdi her an gözümün önünde dedem var.
O güzel gülüşü var...
Beşiktaş maçlarında hop oturup hop kalkması var...
Ve çok sevdiği atları var...