31 Ekim 2011 Pazartesi

Kabaklı Börek

 Merhabalar...

Bebeklerimin kahkahaları ve güneşli bir havada uyanmak ne kadar mutluluk verici...Tam attalık bir hava ama malesef atta gidemeyeceğiz :( Perşembe ve Cuma günü de umarım hava böyle olur.Perşembe Doktor kontrolümüz Cuma günü ise aşılarımız var.Bayramda bir şey yapmayacak bile olsak hava güzel olsun ki babişle atta gidelim :) Bilmem anlatabildik mi babiş :D Neyse benimkiler gerilmeye başladı kısa kessem iyi olacak :)

Bu tarifi sevgili Pembe Tatlar'da gördüm,yaptım,yedim,beğendim ve şimdi de yayınlıyorum. 


Gayet basit,sunumu güzel ve lezzetli bir tarif.Kabağın her şeklini  zaten çok severim.Bu sefer de böreğini deneyeyim dedim ve arkadaşımın tarifini uyguladım.Ben ölçeğin 2 katını uyguladım ve fırın tepsisine tam geldi.Arkadaşımın tarifi için tık tık.

Malzemeler;

*4 yufka
*5 küçük boy rendelenmiş kabak
*2 su bardağına yakın beyaz peynir(Orjinal tarifte 2su bardağı kaşar)
*4 yumurta
*2 çay bardağı süt
*2 kahve fincanı sıvı yağ (Ben göz kararı koydum)
*Dere otu,tuz,karabiber,pul biber.

Yapılışı;

*Yumurta ve süt iyice çırpılır.
*Çırpılan sosa;sıvı yağ,tuz,karabiber,pulbiber,dereotu eklenir.
*Yufkalar yuvarlatılarak kesilir ve elle biraz didiklenip karışıma ilave edilir.
*İyice karıştırılır.
*Fırın tepsisine yada borcama dökülür.(Ben yağlamadan döktüm yapışmadı)
*Önceden ısıtılmış 200 derece fırında da pişirdim.
AFİYET OLSUN.

 

28 Ekim 2011 Cuma

Ne Akıllı Şu Bebekler - Sosisli ve Peynirli Milföy Börek

 Öncelikle Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun.

Şehit haberleriydi,depremdi epey sarsıldık.Hiç bir şey yazasım gelmedi.Aslında çok önce yazılmış yazılar bunlar,kısmet bugüneymiş.Umarım bundan sonra hep güzel yazılar yazarız tüm blogcular olarak.Başta barış,afetlerde yıkılmayan şehir haberleri, başarılar,mutluluklar...

3 ayımızı doldurduk, şimdiden anneyi,babayı,anneanneyi,dedeyi fıldır fıldır elimizde oynatmaya başladık bile :) 3 aylık ,daha küçük ne anlar diye düşünmek o kadar yanlışmış ki anne olunca anladım.Çok akıllı şu bebekler çok, dahası hisleri çok kuvvetli.Uyurken bile yanından ayrılsak anlıyorlar.Bir de benim bebeklerim seste daha çabuk uyuyor ve uyanmıyorlar. Mesela benim ayak bileklerim çok çıtlar.Odalarında uyurken yanlarına gittiğimde ayak sesime zıplıyorlar ama mutfakta yanımda uyurken hiçbir sese,konuşmaya uyanmıyorlar. Biz yanlarında iken çok rahat oluyorlar.

Bazı günler aynı oda da yatıyoruz. Geçen gün uyuyorum Artun Bey uyanmış,kendi kendine gülücük saçıyor,ııı,aaa,gguuu diye sesler çıkarıyor,makina gibi çalışan bacaklar ile battaniyesini fırlatmış elleri kolları çoşuyor.Uzun bir süre izledim kıpırdamadan bebeğimi.(Allah'ım ne güzel bir duygu.)Artık dayanamadım o tombiş yanaklara,hiç durmayan ayaklara ve çığlık atan gülücüklerine ve annecim günaydın dedim.Birden dudak büzüldü,gülücükler yerini mızırdamaya bıraktı.(Anne uyanmış ağlayayım da beni alsın bari).Biraz daha bekledim gitgide keyfi kaçmaya başladı ve bebeğimi ağlatmadan kucaklayıp aldım o an her şey eskisi gibi oldu,gülücükler kuş cıvıltısı gibi peşpeşe sıralandı...

Başka bir gün Toprak Bey uyanmış aynı neşe ile gülücükler saçıyor ama ne cilveler Allah'ım ellerininin biri sağa biri sola,büzülüyor,etrafı inceliyor.İlginç sesler çıkarıyor,her an konuşucakmış gibi.Zaten Toprak'ımın çıkardığı seslerde uyumak ne mümkün? Yine gülücüklerle uyandım ve bebeğimi izlemeye başladım.Uyandığımı çok geçmeden hissetti ve gözlerini bana dikti.Allah'ım ne numaralar,ne cilveler resmen kahkahalar atıyor.Bakıyorum gülmüyorum ama ona sevgi ile baktığımı hissediyor olacak ki o da bir süre gözlerime bakıp basıyor kahkahayı.Gülerken bir yumuluyor görmelisiniz, her an gözümün önünde.Uzaktan izlemeye dayanamadım ve aldım yataya başladım yumurmaya.Anne oğul kahkahalarımız Artun'unum peh peh ıngaaaa sesleri ile son buldu...

Artık daha çok ilgi istiyorlar.Sanırım biz konuşmaya çok alıştırdık,konuşalım diye gözümüzün içine bakıp bakıp gülüyorlar.Onlarla ilgilenmediğimiz zamanlarda da kıyamet kopuyor.Kucağımıza almamız şart değil yeter ki konuşalım.Ya da gözlerine bakalım,başlıyorlar gülmeye.Çok ta nazlıyız severken bile sesimizi yükseltsek dudaklar büzülüyor.Artık evi yada farklı insanları da yadırgıyoruz.Geçen kahvaltıya anneanneye gittik.Toprak uyuyordu uyandı.Sağa sola baka baka dudaklar büzüldü başladı ağlamaya.Alışana kadar gülmedi.Geçen kuzenimin eşini gördü Toprak başladı ağlamaya :) Ağlamaları bile tatlı ama ağlamasınlar kıyamıyorum bebişlerime...

 


Milföy acil durumlarda kurtarıcı görevi üstleniyor.Özellikle şu an iki bebekle uzun uzun bir şeyler yapamayan ben için harika bir ürün.Hem pratik hem lezzetli.Uzun zamandır da yapmıyordum.Milföyün içine tavada çevirdiğimiz sosisi ve beyaz peyniri koyup kapatıyoruz.Üstüne yumurta sarısı ve çörek otu serpip 200 derecede pişiriyoruz.Afiyet Olsun...

13 Ekim 2011 Perşembe

TATLI KRİZİ ve SARDALYA KIZARTMASI


 Aman Allah'ım bu ne tatlı yemektir anlamadım gitti doğrusu.Hayatım boyunca ikinci baklavayı zar zor, ısrarlarla yemiş olan ben, ayıptır söylemesi ikiden fazla yer oldum :)  (Adet söyleyeyim de gülün bana dimi :) )Reçel bile yemeyen ben reçel yer oldum.Tabi yine en çok ağırlığı çikolataya veriyorum.Utanmasam bir kavanoz nutellayı yiyeceğim o derece yani.Emzirme ile alakalı bir durum diye düşünüyorum, umarım öyledir.Yoksa geleceğimi pek parlak görmüyorum :P Aslında sadece tatlı değil yemekte eskiye göre çok yiyorum.Yiyor yiyor doymuyorum yahu.Hehehe hatta bugün ayıptır söylemesi kahvaltı da hamur kızarttık epey yedim .Aradan bir saat falan geçti, kalan hamurun başına oturdum ki, Annem; kızım onlarda Eren'e kalsın dedi . Ne yapsın kadıncağız hamurların başına gelecekleri önceden sezdi tabi :D Neyse bende sabahtan kalan simitleri hüplettim :D Çok şükür kilo almıyorum,gerçi yavrucuklarımla kilo almak mümkün değil.Annem de bebekler geldi geleli kilo verdi.Babam memlekette kilo almıştı buraya gelince verdi.Eşimde epey kilo verdi.Beni görenler sen ne olmuşsun böyle diyor.Eski kiloma döndüm ben çok zayıflamadım ama yorgun olduğum için  şaftım kaymış bir durumdayım.(Daha doğrusu görenler öyle diyor)Zayıflamak isteyenler bize yardıma gelebilir :D Gitgide ağırlaşan bebeklerimle yakında kasta yaparım zaten.Neyse çok dırdır ettim sanki.Hazır yemeklerden girmişken yazıma Sardalya ile bitireyim.Balık sezonu açıldığına göre artık bol bol balık yiyebiliriz demektir.Palamut ile yaptığımız açılışı sardalya ile devam ettirdim.(Palamutu yayınlamamıştım) Sardalyayı bazen hamsi diye satar uyanık balıkçılar.Ama sardalyanın tadı da ayrı güzeldir.Sağ olsun babam çevredeki bütün balıkçıları gezer en tazesi nerdeyse ordan alır.Yine sağ olsun işim oluyor diye annem ayıklar ve bana sadece pişirmesi kalır :)Bu kocişko için yaptığım kızartma.Kendim içinde tavada buğulama yaptım.Onu yayınlamıyorum daha doğrusu yayınlayamıyorum çünkü altını biraz geç kapatmışım da ayıptır söylemesi görüntü pek hoş olmadı :D Artık bir daha ki balık günümüzde :D

Yapılışını bilmeyen yoktur ya adet yerini bulsun.Balıklar ayıklanır,yıkanır,unlanır(mısır unu),tavaya dizilir ve kızartılır.Afiyetle yenir.
AFİYET OLSUN...

8 Ekim 2011 Cumartesi

BEBEK BERESİ

Bu cici bereleri annemin karşı komşusu Meral Teyzeleri hediye etti bebişlerim için.Çok sevdim,severekte giydircem bebişlerime.Annelere örnek olsun.Malum önümüz kış.Sözde bende bir sürü şeyler örmeyi planlıyordum bebişlerim için ama nerde.Bazen yemek yemek için bile fırsat bulamıyorum ki.İkiz bakmanın zor olacağını tahmin ediyordum ama bu kadar da zor olacağını bilmiyordum açıkcası.Ne kadar annen yanında olsa da, eşin çok destek verse de, sorumluluk ve en önemlisi de süt sende.Eğer ikiz annesi olmuşsan bir kere dışarı tek başına çıkman mümkün değil.İki kolunda bebek varsa kapıyı nasıl kitliceksin mesela.Yani her zaman birilerine muhtaçsın.Yine çok şükür annem yanımda zaten o uzak olsaydı çıldır Sevtap çıldır olurdum herhalde :D

Artık 2 ayı geride bıraktık.Artık daha da anlamlı gülücükler saçıyoruz.Hatta kahkaha bile atmaya başladık.Dönencemizi takip ediyor ve gülücük atıyoruz.Uykularımız yavaş yavaş uzuyor ve düzene giriyor.Ellerimiz ayaklarımız kıpır kıpır.Evdekiler neler yapıyor takipteyiz.Bakıyoruz bizimle ilgilenen yok basıyoruz çığlığı hemen teselli edecek biri çıkıyor nede olsa.Dedemiz geldi geleli gündüzleri hep omuzunda uyuyoruz.Zaten bayılıyoruz omuzda,göğüste uyumaya.Ne yapalım sıcak bir kucakta uyumak gibisi yok.Aslında çok yoruyoruz annemi,babamı,anneannemi,dedemi,teyzemi ama bir gülücük atıp gönüllerini alıyoruz.Bazen sebepsiz bir sürü ses çıkarıyoruz hatta aynı anda bir başlıyoruz ki sormayın hatta az önce teyzemizi kaçırdık :D Biraz uyuduk,biraz ağladık,biraz da kimsenin anlamadığı sesler çıkardık.Şimdilik kaçtı ama biz bir konuşmaya başlayalım ,ayaklanalım bak kaçabilecekmisin Teyzeciğim? Şimdilik biz kaçıyor ve herkeze mutlu haftalar diliyoruz.

5 Ekim 2011 Çarşamba

İkizlerle İlgili İlginç Bilgiler

 Maileme gelen bu postu sizlerle de paylaşmak istedim

Tek yumurta ikizlerinin DNA'sı aynı olsa da parmak izleri farklıdır.

İkizlerin %25'i ayna ikizleri olarak adlandırılır. Yani birinin sağ gözünün altındaki ben, diğerinin sol gözünün altındadır.

İkiz hamilelik ihtimali annelik yaşı (+30) genetik ve önceki hamilelik sayılarına bağlıdır.

Sağlık istatistiklerine göre 1980 yılından bu yana dünyada ikiz bebek doğurma oranı artmıştır.

İkiz gebelik süresi 36 hafta 3 gün sürer.

Araştırmalar 24. haftada 12 kilo almış olan annelerin düşük veya erken doğum riskini azalttığına dikkat çekmektedir.

Erkek ikizler eşleri ikiz yumurta üretmedikçe ikiz bebek sahibi olamaz.

Çift yumurta ikizleri tek yumurta ikizlerine oranla daha fazla ikiz doğurma ihtimaline sahiptir.

Her 250 doğumdan 1'i tek yumurta ikizidir.

Nijerya gibi bazı Afrika ülkelerinde ikiz doğurma ihtimali 20'de 1 gibi çok yüksek bir orana sahiptir.

En düşük ikiz oranı Çin'dedir.

İkizlerin %22'si solaktır.

İkiz erkek kardeşler ikiz kız kardeşlerle evlendiğinde çocukları kuzenden çok genetik kardeş olacaktır.