26 Temmuz 2012 Perşembe

Geçen Sene Bugün...

 


Geçen sene bu gün; 11:12'de Artun'um, 11:14'te de Toprak'ım geldi dünyaya.Uyandığımda ikisi de yoktu yanımda. Annemi gördüm ilk nasıl olduklarını sordum iyi dedi. Eşim geldi, bebeklerim nasıl dedim. İyiler dedi ama inanmadım ikisine de. Gözlerim ile görmem gerekiyordu. Çok geçmeden bebeklerimi getirdiler kucağıma, çok şükür iyiydiler. Emzirme faslına geçildi ve çok geçmeden tekrar götürdüler bebeklerimi. Toprak'ımın kan şekeri düştüğü için küveze alındı ve 1 hafta ayrı kaldım bebeğimden. Ağladım, ağladım, ağladım... Artun'um ile sarılıp Toprak'ı bekledik.Görüşe gittiğim günü hayatım boyunca unutumam sanırım.Küçücük bedeninde kendinden büyük bezi ile öylece uyuyordu. Emzirmem için kucağıma verdi hemşire ve gitti.Bebeğim kucağımda ama uyuyor ve bir türlü uyanmıyordu .Zaten küçücük korkuyorum incitmeye... Zar zor az biraz emzirip ayrılmak zorunda kaldım bebeğimden tekrar ve yine ağladım, ağladım, ağladım... Allah kimseyi evladından ayırmasın, bana ömür gibi gelse de çok şükür kısa sürdü bizimkisi.Bir hafta geçti Toprak'ı almaya gittiğimizde, bu kezde Artun'um sarılıktan bir gece küvez de kalacaktı. Hep beraber kaldık o gece hastane de ve ertesi gün tam kadro evimizdeydik çok şükür. 4 kişilik bir çekirdek aile :)

Eve geldik biz onlara onlar bize alışmaya çalıştık. Neye uğradığımızı şaşırdık. Evde iki bebek.Biri susar biri ağlar. Bir doyar biri acıkır... İlk aylar emzir, alt değiştir, uyut ile geçti günler. Git gide de canladı. Gülücükler, hareketler, tepkiler. Onlar her yeni öğrendiklerini başarabilmenin mutluluğunu yaşarken, biz de meyvelerimizin olgunlaştığını görerek mutlu olduk. Bazen ansızın gelen çiş ile gülüşlere boğulduk,bazen de gece ağlamalarında hep beraber ağlaştık. Her yeni tadına baktıkları yiyeceklerde onlar kadar heyecanlandık ve yedikleri her lokmaya onlardan çok sevindik. Bol bol oyun oynadık, bol bol gülüştük, bol bol koklaştık... Oyuncak kavgalarını izledik,birbirleriyle konuşmalarına hayret ile baktık.Hele birlikte oynamaları yok mu??? İşte o zaman ben yine ağladım... Ama mutluluktan. Allah bana anne olabilme şansını verdiği için... Yıllardır istediğim gibi ikiz bebek annesi olduğum için... Dünyalar güzeli,güler yüzlü,akıllı bebeklerim olduğu için ağladım...
Biz şimdi 1 yılı geri de bıraktık.BİR, BİR, BİR...İnanamıyorum hala bebeklerim ne zaman büyüdü diye, hoş inanmaya da çalışmıyorum.Nede olsa anneyim, kaç yaşına gelirlerse gelsinler onlar benim hep minik bebeklerim :D Allah'ım bebeklerime sağlıklı, mutlulu, başarılı nice yıllar nasip etsin.

CANIM OĞULLARIM SİZİ ÇOK SEVİYORUM. BERABER SAĞLIKLI, MUTLU NİCE YILLARINIZ OLSUN.


17 Temmuz 2012 Salı

Bir Uyanma Faslı Daha...

 Gece 00:00 ve sabah 06:00 arası bebeklerin biri gider biri gelir.Hangisi kaç kere uyandı?Hangisi yanımızda uyudu?Kim ne kadar yanımızdaydı? sorularına 11,5 aydır hala net cevap verebilmiş değiliz.Malum sıcak havalar ve nem sebebi ile biz bile uyuyamıyor iken bebeklerin uyuması zaten beklenemez.

Camlar kapalı uyumak artık hayal olunca bizimkilerin ağlaması sadece bizi değil tüm komşularımızı da etkiliyor.Komşuların bebekleri de bizi.Hatta önceki gece Artun gece bir ağla bir ağla,kıyameti kopardı.Emziriyoruz yok,sallıyoruz yok,gezdiriyoruz yok.Tabi gecenin bir yarısı da camı kapatmak aklımıza gelmiyor ki.Dışardan ALOOO diye bir sesi duyar duymaz eşim camı kapatıyor.Belli ki benimkiler amcanın birini uyutmadı :D İnsanlar sıcaktan uyuyamazken birde gürültüyle gecenin bir yarısı uyanmak pek hoş olmuyor.Şimdi bebeklerimizden biri ağlar ağlamaz cama koşuyoruz.Dün gecede bir kız bebek çok ağladı.Yavrucuklar sıcaktan uyuyamıyorlar ki ne yapsınlar...

Gecelerimiz böyle pek uzun geçerken saat 06:00 08:00 arası kritik saatler yaşanıyor bizim evde.Emdikten sonra bir neşeleniyorlar, bir gülücükler,bir cilveler...Anne ve baba 5 dakika uyuma peşinde oğlanlar, oynaşma peşinde.Anne ve baba her zaman ki azmi ile birer bebek alır ayağına, başlar sallamaya.Sallar sallar sallar...Bebelerden birini tam yatağa götürür ama odaya eli dolu döner bebek uyanır.Tabi gelirken dır dır dır ağzı durmaz öteki uyuyanı da uyarır.Saat olur 06:30 falan.Neyse anne baba kararlı ya başlar yeniden sallamaya bebeler uyur ama yine aynı olay baba yine eli dolu döner.Anne alır bebenin birini ötekini yatırır baba ve yaşasınnnn.Baba boş geldi.Babanın kalmasına yarım saat kalmıştır,hemen gömülür yastığa.Anne hala azimle sallıyor...Saat olmuştur 07:30 bebeğim gözü yumuk ama kıpır kıpır.Ve işte o sesssss.Bebefondan gelen diğer bebeğimin sesi...Anne başlar söylenmeye; bir daha kaçta kalkarlarsa kalksınlar sallamayacağım.Ne de olsa uyumuyorlar.Anne alır birini sağa birini sola geçer mutfağa başlar kahvaltı hazırlamaya.Bu arada hala söyleniyordur.Yarın sallamayacağım...

Ama yarın ne olacağı bellidir.Sabah gözünü açamayan anne uyusunlar  diye dua ederek başlayacaktır sallamaya ve yine 07:30 ta kendini mutfakta bulacaktır...

12 Temmuz 2012 Perşembe

Eyvah Eyvah!!!

 Eyvah ki ne eyvah.Bu çocuklara bir şeyler oluyor.İyice zıvanadan çıktılar yahu.Bu ne enerji bu ne hızdır böyle.Emeklemenin verdiği beceri ve yürüme denemeleri ile hepten coştu benim paşalarım.İşin kötü tarafı biri sağa biri sola gidiyor ve biz ne yapacağımı şaşırmış durumdayız :S Evden bütün gün Artunnnn,Topraaaak diye bağrışmalar yükseliyor.Tabi sadece bu değil daha bir çok sorun ile karşı karşıyayız.

Mesela Artun Bey'in 5 dişi var ya ; sürekli ısırma denemeleri yapıyor.İşin kötü tarafı ise denemeleri genelde Toprak'ta yapıyor.Çocuğun kolları, bacakları 5 diş izi ile dolu.Oda geçen Artun'da bir deneme yapmış ama Artun kadar ısırmıyor henüz.Toprak'ın da 4 dişi var.Artun hele bir oyuncağı Toprak'a kaptırsın yakaladığı yeri dişliyor.Heeehhheee diye bir bağırıyor Toprak'a gel aşağı yapıyor.Artun'un Toprak'tan daha kalıplı olması da ona avantaj tanıyor.Eli de bir ağar yani tuttuğunu koparıyor resmen.

Toprak Bey'de sütten çıkmış ak kaşık değil tabi :P Onu da tutabilene aşkolsun. Pirem benim, bir orada bir burada.Hızına yetişmek ne mümkün.Hep derler ya erkek çocuklar düz duvara tırmanır.Canlı kanıtı Toprak'ım.Bilgisayar masasına asılmalar,kapıya tırmanmalar,kalorifere tırmanmalar,korkuluklara çıkmalar gibi bir çok tehlikeli hareket mevcut.Ve tüm bu işleri çok hızlı bir şekilde yapıyor.

Daha dertler bitmedi.Ne bulursak ağzımıza hopppp tadına bakmaya.Eğer sesleri çıkmıyor ve sabit duruyorlarsa kesin bir şey bulmuşlar demektir.Minnacık ip,kıl görmesinler yeter ki...Her bulduklarını ağzına alıyorlar ama yemek yemeğe gelince beni maymun ediyorlar.Yapmadığım numara kalmıyor,iki lokma yedireceğim diye.Büyüdükçe yemek seçmeleri arttı.Sevmediğini yedirmekte hepten zorlaştı.Daha çok Artun yemek seçiyor ama Toprak'ta çok çiğnemesi gereken gıdaları hemen çıkartıyor.Bu ara gece mamalarını da yemiyoruz ve gece zırt pırt uyanıyoruz.Tabi iştahsızlıkların da dişin de büyük etkisi var.

Sıkıntılarımızdan biri de oyuncak kavgamız.Pek paylaşmayı sevmiyoruz.(Ama öğreneceğiz)İlla ki diğerinin elinde ki oyuncakla oynamak istiyoruz.Bazen gücü ile Artun Bey.Bazende hızı ile Toprak Bey galip geliyor.Tabi bu sıkıntımızdan dolayı birine oyuncağı amacına göre oynatmaya çalışırken diğeri oyunu bozuyor.

Bir başka sorun.Alt değiştirme ve giydirme.Allah'ım o nasıl bir işkencedir öyle.Yok anam yok bebekler bu kadar güçlü olabilir mi?Yemin ediyorum,altlarını değiştirirken kan ter içinde kalıyorum.Be çocuk dur iki dakika yok.Görseniz kesiyoruz çocuğu zannedersiniz. Kıyamet kopuyor.Sağa sola dönmeler,tekme atmalar,kalkmak için çabalar ve ağlamalar,bağırmalar...Bu sahneyi günde kaç kere yaşıyorum anne olanlar tahmin ediyordur.Hadi zar zor altını açtım temizledim,yıkamaya gidiyorum oda da kalan yaygarayı koparıyor yatağında.İçeriden gelen sese cevap mı vereyim."Anneciğim burayım geliyorummmm" Yoksa "oğlum dur iki dakika ya çocuğum dur düşeceksin" nidaları ile alt mı yıkayayım.Mecburen hem çenemi çalıştırıp içeridekini,boğuşmalar ile de kucağımdakinin altını değiştiriyorum.

Tabi artık yatakta durmama gibi bir sorunumuz daha mevcut.Eskiden ne güzel dönence falan biraz oyalanırlardı.Şimdi yatağa yaklaşınca kıyameti koparıyorlar.Ama alt değiştirirken onları tutacağım tek güvenli yer orası.Annem olunca zaten biri onda oluyor da biraz rahat ediyorum.

Bugun bu kadar şikayet yeter birazda güzellikler anlatayım mı???

Anlatayım,anlatayım ;

Allah'ım o bebeklerimin beraber bir ceee oynaması var ki izlemeye doyulmaz.Biri giriyor cadıra biri dışarıda.Eğilip eğilip birbirlerine bakıp gülücükler saçıyorlar.

Biz kovalamacaya da bayılıyoruz.Peş peşe bir kovalamaca oynuyorlar ki onlara katılmamak elde değil.Bende katılıyorum onlara :) Dizlerim hep yara oldu emeklerken :) Nasıl bağıra bağıra kaçışıyorlar görseniz.Çok sevimliler çok.

Sohbette ederiz kardeş kardeş,yarışta.Bir başlıyorlar babaa,dedede,ede,tısss,aba,aaaa...diye muhabetlerini dinlemeye doyma birde sabah'ın köründe olmasa bu sohbet daha güzel olur.Bir de bağırma yarışımız var tabi.Genelde sabah kahvaltı hazırlarken yarış başlıyor.Artun bağırıyor,Toprak bağırıyor.Artun kısa süreli çok yüksek çığlıklar atarken.Toprak çok yüksek olmayan ama insanın başını döndürecek kadar uzun süre bağırıyor.Eşim 2 bina öteden sesleri duyuluyor diyor :)

Yani anlayacağınız;birbirlerini ısırsalarda ,oyuncakları paylaşamasalar da çok iyi arkadaş benim yakışıklı oğullarım.

Allah'ıma şükürler olsun ki iki tane dünya tatlısı oğullara sahibim.

HAYIRLI CUMALAR DİLERİM...

10 Temmuz 2012 Salı

SOĞAN ÖLDÜRMESİ


 Aslında kışın yenecek bir tarif.Malum sıcaklarda yumurta kokuyor.En azından bana kokuyor :D Ispanak kavurması gibi tadı.Ispanak sevenler tadını beğenecektir.Ama yine de kışın denemenizi tavsiye ederim.Sabahları her gün çocuklara yumurta yedirirken bile koku beni mahvediyor.Belki ondandır bilemiyorum ama yazın yumurta özellikle yemeklerin içinde ise yiyemediğimi söyleyebilirim :)

MALZEMELER;
*1 kg taze soğan
*1 çay bardağı sıvıyağ
*5 adet yumurta
*Karabiber,Pul biber,Tuz

YAPILIŞI
*Taze soğanlar yıkanır ve ince ince doğranır.
*Sıvı yağda iyice kavrulur.
*Üzerine yumurta kırılır ve baharatlarda ilave edilerek servis yapılır.

9 Temmuz 2012 Pazartesi

BEŞAMELLİ ISPANAK BOHÇALARI

 


İÇİ İÇİN MALZEMELER;

*Yarım kilo ıspanak
*2 adet büyük soğan
*1 çorba kaşığı tereyağ
*Tuz,karabiber,pul biber

KREP İÇİN MALZEMELER;
*3 Adet yumurta
*3 Su bardağı süt
*Bir buçuk su bardağı un
*1 çay kaşığı toz şeker

BEŞAMEL SOS İÇİN MALZEMELER;
*Bir buçuk çorba kaşığı un
*Yarım çorba kaşığı tereyağ
*1 su bardağı süt
*Bir çay kaşığı toz şeker
*Tuz

ÜZERİ İÇİN; 1 Su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri

YAPILIŞI;
*Ispanaklar ayıklanır ve yıkanır.
*Bir tencerede soğanlar yağda kavrulur.
*Ispanak ve baharatlar eklenerek pişirilir.
*Bir tarafta krep malzemeleri bir kapta karıştırılarak ince krepler hazırlanır.
*Bir tencerede beşamel sos için un tereyağında kavrulur.
*İçine soğuk süt,tuz ve şeker eklenerek kıvamlı bir hal alana kadar pişirilir.
*Ispanaklı içler kreplere bölüşülür ve krepler bohça şeklinde kapatılır.
*Kreplerin üzerine beşamel sos gezdilir ve en üste kaşar serpilir.
*Önceden ısıtılmış 200 derece fırında üzeri kızarana dek pişirilir.
*Sıcak servis edilir.

AFİYET OLSUN

6 Temmuz 2012 Cuma

TAVUKLU YOĞURT ÇORBASI


MALZEMELER;

*1 adet tavuk göğsü
*1 adet yumurta
*1 su bardağı yoğurt
*1 su bardağı un
*5 su bardağı tavuk suyu
*Tuz
ÜZERİ İÇİN; Yağda kızdırılmış pul biber

YAPILIŞI;
*Tavuk göğsü düdüklüde 15-20 dk haşlanır ve didilir.
*Yumurta ve yoğurt iyice çırpılır.
*Un ve tuz da eklenip iyice karışması sağlanır.
*Yoğurtlu karışıma yavaş yavaş tavuk suyu eklenerek devamlı karıştırılır.
*Orta harlı ateşte un kokusu gidene kadar pişirilir.
*Tavuk etleri de ilave edilip 2-3 dakika daha pişirilir.
*Üzerine yağda yakılmış pul biber gezdirilip servis yapılır.

AFİYET OLSUN.

ATEŞLE OYNAYAN KIZ


 

Daha önce birincisi olan Ejderha Dövmeli Kız'ın şimdi ikincisi olan Ateşle Oynayan Kız'ı bitirdim ve üçüncü kitabına başladım.Birinci kitabın yerini tutmasa da.Heyecanla ve zevkle okunan bir kitap.

Muhtemelen bundan sonra ki fotoğraflarım da minik el ve ayaklar hiç eksik olmayacak.Fotoğraf çektiğimi görünce hemen yanıma yanaşıyorlar.Yine yakalandım :) İnşallah büyüdüklerinde de ellerinden kitap eksik olmaz.

Bu ne sıcaktır böyle.Kışın çok soğuk olduğu için yazında çok sıcak olduğu için dışarı çıkamıyoruz.Ancak saat 5'ten sonra güneş etkisini kaybedince.Güneşe bir de nem eklenince hepten bunalıyor insan.


Hayırlı Cumalarımız Olsun.

5 Temmuz 2012 Perşembe

TAVUKLU BÖREK

 


Evde bulunan eski yemek kitaplarından bir tarif.Bir kaç değişiklik yaparak hazırladım ve ailecek severek yedik.Hatta çok sevdik :)

MALZEMELER;

*1 Tavuk göğsü
*4 çorba kaşığı sıvıyağ
*2 adet soğan (uzun uzun doğranacak)
*1 adet kırmızı biber
*Tuz,karabiber,kırmızı biber
*2 adet yumurta
*5 çorba kaşığı yoğurt
*4 adet yufka

ÜZERİ İÇİN;
*Yoğurt
*Sarımsak
*Yağda yakılmış pul biber


YAPILIŞI;
*Tavuklar 15 dakika düdüklü tencerede haşlanır ve didilir.
*Bir tavada soğan ve biberler yağda öldürülür.
*İçerisine didilmiş tavuklar ve baharatlar eklenir.
*Yoğurt ve yumurta çırpılarak iç sos hazırlanır.
*1 adet yufkayı yağlanmış tepsiye serip iç sostan sürün.
*ikinci yufkayı da serip biraz sos ve tavuklu karışımdan sürün.
*Yufkalar bitene kadar işlemi devam ettirin.
*150 derece fırında üstü kızarana dek pişirin.
*Üzerine sarımsaklı yoğurt ve yağ da pul biber yakarak servis yapın.

AFİYET OLSUN.

4 Temmuz 2012 Çarşamba

İpten Avize


 Denemeyen kalmamıştır bu avizeyi,bende eksik kalmayayım dedim :) Oğluşlarımın odası için avize bulamamıştım.Hep lisanslı ürünler olup odamıza uymuyordu.Bir tane bulmuştum ama ondan da kalmamıştı.Bende ipten yapayım dedim.Aslında ben yaptım dersem yalan olur.Eşimle beraber yaptık.Nedense bu işi hep ona yaptırasım vardı.Neyse ısrarlarım (dırdırım diyelim)sonucunda geçen hafta yaptık bitti.Biz balonun değil ucuz bir milyonluk plastik topun etrafında sardık tam yuvarlak olsun diye.Topun tepesini cay bardağı ağzı ile altını da plastik tabakla çizdik.Tutkala buladığımız kırnap ipi gelişi güzel topun etrafına sardık.(Bu kısıma kadar eşim halletti)Sonra tutkalı fırça ile iki kat daha sürerek sağlamlaştırdım.Beyaz akrilik boya ile boyayarak avizeyi tamamladık.Son olarak eşim makas ile topu patlattı ve ipin aralarında kalan tutkal artıklarını bıyık makası ile temizledi.Sonuçtan da son derece memnun oldum:)

BERAT KANDİLİNİZ MÜBAREK,DUALARINIZ KABUL OLSUN...