29 Mart 2013 Cuma

KAKAOLU KEK

 


Nescafeli Kup'un içine koymak için yaptığım kakaolu kek.Nescafeli Kup nerde derseniz; yaptım, güzel de oldu ama güzel resim çekemediğim için kup başka sefere kaldı.Kısmet değilmiş. Zaten oğullarımla hepsini birden yapabilmek benim için mucize...

MALZEMELER;
*3 Yumurta
*1,5 Su bardağı toz şeker
*1 su bardağı sıvı yağ
*1 su bardağı süt
*3 su bardağı un
*1 paket vanilya
*1 paket kabartma tozu
*25 gr'lık kakao paketinin yarısı(Eşim kakao çok sevmediği için ben az koydum daha fazla koyulabilir)

YAPILIŞI;
*Yumurtaları şeker ile çırpıyoruz.
*Diğer tarafta vanilya ve kabartmatozunu un ile karıştırıyoruz.
*Yumurtalı şeker karışımını sürekli çırparak ilk önce yağ ve sütü daha sonrada un,vanilya,kabartmatozu karışımını ilave ediyoruz.
*Kakaoyu da ekleyerek iyice karıştırıyoruz.
*Yağlanmış kek kalıbına döktükten sonra 175-180 derece fırında pişiriyoruz.


28 Mart 2013 Perşembe

KARAM

 Sabahtan beri ağzıma lokma koymadım.Zaten genelde annem gelince bana yemek hazırlıyor ve çocuklar uyuyunca yıyorum ve çocuklar benım yemegım bıtmeden uyanıyor.Bugun annem geldi, kahvaltı ettın mı dedi? Hayır ama bir şey hazırlama dedim zamanımı yemekle harcayamam, cocuklar uyurken bir şeyler yapmam gerek.Yukarı çıktık,annemden reglan kol kesimini öğrendim ve post gireyim diye bilgisayarı açtım ve bebefondan gelen sesle yıkıldım resmen,Artun Bey uyandı.Gitmedim ve uyudu çok şükür ama muhtemelen postu yayınlayana kadar biri uyanır.Ya ağlarlar,ya biri diğerinin yatağına gider ya da müzik açarlar ve ikisi de uyanır.Benimde onları uyutup yapmayı planladığım işler suya düşer.

Onlar uyanıkken hiç kendime zaman ayıramıyorum.Hep birlikte oynuyoruz.Annem ve babam ile oyun oynasalar bile benim elimde kitap,el işi falan görmesinler.
Elimi işaret edip ; ıhıhıh ve sonra
camın önünü işaret edip; ıhıh diyorlar.
Sonra da otuuuu diyip beni yanlarına oturtuyorlar.
(Elindekini camın kenarına koy ve otur) (Emir telakki ederim beyler)
Tüm yaptıklarımı bir saatlik öğle uykularında ve akşam 10'dan sonra yapabiliyorum.Gece de nöbet var zaten Toprak efendi canımı okuyor.Yanından gittiğimi anlayınca kıyameti koparıyor. Bütün gece emziriyorum. Bir o yatak, bir bu yatak artık ne bel ne boyun kaldı neyse bugün asıl yayınlamak istediğim posta geleyim.Aşağıda gördüğünüz çikolata varya işte bu ara ondan vazgeçemiyorum...Allah'ım nasıl bir lezzet öyle.Zaten çikolata canavarı biri olan ben Karam'ı yerken kendimi reklamlarda gibi hissediyorum.Yanlış anlaşılmasın bu reklam falan değil sadece çikolata severlere ve hala denememiş olanlara ufak bir tavsiye...

 



21 Mart 2013 Perşembe

MAVİLİ ERKEK BEBEK BERESİ


 Daha önce burda turunculu, yeşillisini yaptığım berenin ikincisini mavili yaptım. Oğullarıma aynı giydirmemeye özen gösteriyoruz.Ya renk farklı oluyor ya da model. Eşyalardan iki tane varsa bile aynı anda giydirmiyoruz. Şimdilik bir sıkıntı çıkmıyor.Zaten erkeklerin bu tür konulara pek taktığı yok, bakalım ileri de sıkıntı yaşayacakmıyız? Yapılışını öğrenmek isterseniz diğer beremin linkini tıklamanız yeterli olacaktır.



20 Mart 2013 Çarşamba

BEYAZ SÜVETER

 


Anneciğimin oğullarıma ördüğü beyaz süveter.Bizim için hırkadan ziyade süveter kullanışlı oluyor.Çünkü paşalar düğme,çıtçıt ve fermuarların hakkından geliyor.Süveter gömleğin üzerine de badilerin üzerine de çok yakışıyor.Erkek bebeklere de çok yakıştığı için biz genelde süveter örüyoruz. Örüyoruz derken; teyzemle annem yapıyor o işi, ben oyuncak,bere,patik,atkı örüyorum daha çok ama bir kazak ta örmeyi düşünüyorum bu ara.

Beyaz süveter biraz riskli, malum çabuk kirlenir ama zaten bir gün ancak giyiyorlar üzerindekileri, varsın kirlensin diyoruz.Şu an ikincisini bitirmek üzere.Kaç ilmek başladı bilmiyorum ama çocuklara olan bir süvetere ölçtü,boyunu seneye de giysinler diye biraz uzun tuttu.Bu arada ip merserize, bahar için merserize ipten ördük.Aslında ben üzerine bir şeyler işlerim diyordum ama sade hali daha çok hoşuma gitti açıkcası. Oğluşlarıma da çok yakıştı. Yeni ve temiz şeyler giymeye bayılıyorlar.Hatta çarşaflarını değiştirdiğim zaman bile seviyorlar yataklarını :) Onlar böyle sevindikçe bizimde şevkimiz artıyor, neler yaparız diye düşünüyoruz sürekli :) Mutlu bir gün geçirmenizi diler,çok konuşmadan kaçarım.Çünkü bitirmem gereken, yarım o kadar çok işim var ki anlatamam...



17 Mart 2013 Pazar

YA-PA GÖRSEL EĞİTİM SETİ

 Bu set paşalarımın dokunmalarına kısa bir süre izin verdiğim için, en çok sevdiği oyuncakların başında geliyor.Günde 2 kere oynuyoruz. Şimdilik 8-10 kart ile vakit geçiriyoruz.Geneli hayvanlardan oluştuğu gibi araba ve saatte bu kartların içinde.Zaten çıkarır çıkarmaz ikisini seçiyorlar, tik gak tik gak ve ayaba hınn diyorlar.Ya da tavşan ve ya maymun taklidi yapıyorlar.


Zamanla kart sayısını arttırmayı düşünüyorum.Kartları önce tek tek tanıtıyorum.Sonra onlara sıra ile verip yine kartlar üzerinde ne varsa ondan bahsediyoruz.Sonra Ali babanın çiftliği yapıyoruz ve son olarak ta annecim araba nerede ? Miyav nerede? Saat nerede ? gibi sorular sorarak oyunu bitiriyoruz.



İçinde hayvanlar, sayılar, meslekler, yiyecekler, zıt kavramlar taşıtlar, oyunlar gibi bir çok farklı konulu 216 adet kart var. Uzun bir süre boyunca kullanacağız gibi gözüküyor.



16 Mart 2013 Cumartesi

SÜTLÜ YUMURTALI EKMEK

 


Nicedir yapmıyorduk.Geçen gün annem Derya Baykal'ı izlerken ekmek israf etme kampanyası kapsamında oluşturulan www.ekmekisrafetme.com siteden bahsetti.Bende bilgisayarımın başındayken hemen bakayım dedim.Bizim yaptığımız yumurtalı ekmeğin sütlüsü vardı tariflerin içinde deneyelim dedik.Yumurta kokusundan rahatsız olanlar için ideal bir tarif ama yumurta tadı almak isteyenlerin sütsüz yapmalarını tavsiye ederim.Ayrıca bayat ekmekleri değerlendirerek yaptığınız yemekleri (altında adınızda yayınlanıyor)bu adrese gönderebilirsiniz.

Sütlü yumurtalı ekmeğin tarifi için tık tık

15 Mart 2013 Cuma

EĞİTİCİ OYUNCAKLAR

 Bu küpler oğullarımın vazgeçilmeyen oyuncaklarının başında geliyor. İkisi de severek oynuyor ama Toprak için bu küpler ile oynamak ayrı zevk.Bazen iç içe bazen üst üste diziyoruz.Renkleri tanıyoruz.5'e kadar sayıyoruz.Bazen kule yapıp yıkıyoruz.Bazende küplerin altına bir şeyler saklayıp hangisinin altında olduğunu bulmaya çalışıyoruz. İşte altına bir şey sakladığım zaman yüzlerinde ki tebessüm, gözlerindeki ışıltı ve ellerini oynatmaları yok mu bitiyorum.Hele bulurlarsa  değmeyin keyiflerine kendilerini bol bol alkışlıyor kuzumlarım. Tabi bende bol bol alkışlıyor ve öpüyorum paşalarımı.


Yine severek oynadıkları oyuncaklardan biri daha.Hem şekilleri, hem renkleri öğrenirken el becerileri de gelişiyor.Yuvarlak en sevdikleri yıldız hiç sevmedikleri şekiller.Bazen çok güzel odaklanarak  tek tek şekilleri sokuyorlar, bazen de ilk denemede olmayınca kaldırıp atıyorlar.İki çocuk olmanın zorluklarının biri de birinin oyununu diğeri bozuyor yada ikisi de aynı şekili istiyor ve kavga kaçınılmaz oluyor.


Bu fıçılarla oynamayı da çok seviyoruz.Sık sıkta kavga ediyoruz.Ama iki fıçının yarıları kayıp malesef :) Mavi fıçının yarısı da kaloriferin arkasında sıkıştı.Toprak efendi bütün oyuncakları oraya atıyor da :) Yine de çok severek oynuyoruz ama...

Veeee oyun odamıza çıkar çıkmaz elimize aldığımız ilk oyuncaklar legolarımız. Oğullarıma en büyük boy olan legolardan almıştım yaklaşık 1,5 ay önce.36 parçalı.Aldığım günden beri severek oynuyorlar.Biz büyüdükçe legolarımızda küçülecek ve çeşit çeşit şekiller yapacağız.Bazen dizdikten sonra duytttt duytt diye sesler çıkarıp sürüyor yada uçuruyorlar :) Uzmanlar legonun hayal gücünü arttırdığını,duyu-hareketi geliştirdiğini,kasları geliştirdiğini ve zekayı çalıştırdığı görüşünde.Ayrıca Artun'umu lego ve büyük sabrım sayesinde oturarak oynatmayı başardım :) Çok uzun süreli olmasa da; şimdi biri bir koltuğa, biri bir koltuğa oturup legoların hepsini takana kadar oynuyor.Bazen bir iki kez söküp yeniden bile takıyorlar.Bazen köprü yapıp altından araba sürüyoruz.



14 Mart 2013 Perşembe

ÖRGÜ OYUNCAK TAMİR SETİ

 


Erkek bebeğim olunca erkek çocuklara özgü oyuncaklar yapmak isteği duyuyorum.Tamir seti almak istiyordum ama henüz küçük oldukları için birbirine vurma ihtimallerini düşündüm ve erteledim.İlk tamir setleri örgü olsun diye düşünmeye ve internetten araştırmaya başladım ama hiç bir yerde rastlamadım.Amacım hazır ölçülere konmaktı. Bulamayınca,eşimin de sen yaparsın gazlarına gelip tornavidadan başladım yapmaya.Evdeki aletleri yanıma aldım uydurmaya çalıştım.Tornavida beni o kadar zorlamadı da şu çekiç yok mu daral getirdi.


Yok yuvarlağı,yok öndeki gagası,yok ikiye ayrılması falan derken hem saydım hem yaptım :) Biraz örüyorum kocişkoma gösteriyorum.Aşkım şurasını da şöyle yap burasını da böyle yap.Sanki kağıda resim çiziyorum yahu :D Şaka maka derken kocişkomun desteği ile bitirdim ve ingiliz anahtarına başladım :) Ve işte ingiliz anahtarım. Sanırım yaprak anahtar ve cırcır anahtarda da deniyor.

 


Ve son olarak matkabım ile karşınızdayım efem :)


Tutma yeri biraz eğimli olmuşsa da babama göre,biraz öne dikmişsem de kocama göre, ben sevdim matkabımı :) Diğer tarafına da 1 2 3 işledim. Aslında marka yazacaktım, kociş gerek yok dedi.Bende A B C yazayım dedim. İlla bir şey yazacağım çünkü boş gibi geldi :) Aslında kerpeten,pense falan da örecektim ama açılıp kapanan yapamayacağıma göre gerek yok dedik.Şimdi tornavidayı alıp vidaların yanına gidiyor paşalarım :) Tamir setimi bitirip burda ördüğüm berenin ikincisine de başladım bile.Çok çalışmam gerek çok aklımda yapmak istediğim çok şey var daha :)

Buda toptan görüntüleri;






12 Mart 2013 Salı

ARTAN KELİME DAĞARCIĞIMIZ

 19.ayımızın yarılarına gelirken kelimelerimiz de fark edilecek derecede arttı.Onlar durmadan konuşuyor ve ben yeni dil öğrenen öğrenciler gibi ter döküyorum.Dertlerini anlatamamak onları fena halde geriyor.Hele birbiri ile didişmelerini izlemek gibi zevklisi yok. Dırdırdır nasıl kavga ediyorlar görmelisiniz :)

Her söylediğimizi mutlaka tekrar ediyorlar.Hatta eşyaların, insanların çıkardıkları sesleri bile...Geçen gün, paşalarım annem ve babamla parka gittiler,kadınlar çekirdek yiyormuş,Toprak çekirdek seslerini duyunca çıt çıt çıt diyip durmuş :) Ezan sesine,bozacının sesine,dışarıdan gelen araba ve insan seslerine çok kulak kabartıyorlar.Ooooo diye şaşırıyorlar.Onun dışında şu an aklıma gelenler;

* Dööyn - Dön
* Otu - Otur
* Haynu - Aynur (Annem)
* Tik Gak - Saat
* Havy - Hav
* Kaka - Kaka
* Hu-Tu - Su
* Teyde - Teyze
* Bedda - Berra (Kuzenimin minik kızı)
* Dedda - Derya (Canan yengemin minik kızı)
* Gak - Kalk
* Gapat - Kapat
* Mawww - Miyav
* Ale - Ali
* Bebi - Bebek
* Du - Duş
* Pisi - Pisi
* Hade - Hadi
* Paya - Para
* Amiiinn - Amin
* Abowww - Abowww (Ben çok kullanırım :) )
* Ellehh - Allah
* Bi,Ti,Üc - Bir,İki,üç
pipi,meme,lego,araba,dıgıdık,abi,maymun gibi daha bir çok kelime.Keşke hepsini kayıt edebilsem.Yazsam yada videoya çekebilsem...
Mümkün olduğunca konuşmaya çalışıyorum.Bizimkiler okusa susuyormusun ki acaba derler :) (Hatta kociş bu yazıyı şu an okuyup ekrana gülüyor bile olabilir :) ) Bulaşık makinasını boşaltırken içindekileri, çamaşırları katlarken neler olduklarını, hatta yemek yaparken tarif bile veriyorum paşalarıma :) Bu arada aklıma gelmişken; saç kurutma makinasına ve miksere de Huuuu diyor aşklarım :)

11 Mart 2013 Pazartesi

ERKEK BEBEK BERESİ

 


Habertürk'ün hafta sonları verdiği Nako'nun ekinden bir model.Görür görmez bunu oğluşlarıma kesin yapmam gerek dedim.Renkler cıvıl cıvıldı.İlk kez renkli iple örüyorum bundan sonra da sık sık örerim diye düşünüyorum.Çünkü örmesi müthiş zevkli.


Nako'nun internet sitesinden aldım ipleri, bu alışverişimden de son derece memnun kaldığımı da belirtmek isterim. PTT  kargo ile çalışıyorlar , biraz geç geldi ama acelem olmadığı için sorun değildi benim için.
Ölçüler 1,5-2 yaş için.
İp Nako Lolipop 80437 (Diğer rengi,  mavili olanı biraz daha büyük yapıcam. Büyüdüklerinde kullanabilsinler diye.)
Şiş no : 4 numara
82 ilmek ile başlıyoruz.16 cm boyunca 2+2 lastik örüyoruz.16 cm olunca 1.sıra: her iki taraftan 4'er ilmek ters örülürken,ortada kalan ilmekler 2+2 lastik örülmeye devam ediyor.2.sıra;Lastik örülenler lastik diğer ilmekler düz örülüyor.Diğer sıralarda 2'şer ilmek kaydırılarak örgüye devam ediliyor.Örgü boyu 30cm olunca ilmekler bir defada kesilir. 16cm lik kısımlar birbirine dikilerek boyun kısmı oluşuyor.En son kestiğimiz ilmekler de ikiye katlanarak kafa kısmı oluşuyor ve beremiz tamamdır :) Oğullarımın üzerinde de çekmeyi denedim ama evde olunca kafasında tutmuyor kıpırdak kuzularım :)


SAĞLIKLI,MUTLU BİR HAFTA GEÇİRMENİZİ DİLERİM...HAYIRLI HAFTALAR...


10 Mart 2013 Pazar

İLK KALEM VE KAĞIT İLE TANIŞMA

 


Aslında ilk kağıt ve kalem ile tanışalı 1,5-2 ayı geçmiştir yanılmıyorsam. Hatta daha da öncesinde karalama defterime bir kaç kez tükenmez kalem ile yazdırmıştım ama kalemi ağızlarına sokmaya çalıştıkları ve sağ sola salladıkları için bir daha ellerine vermedim ve biraz zaman geçtikten sonra mum boya aldım oğullarım için.Önlerine de birer A4 kağıdı koydum.Bir iki karaladılar ve kağıdı yırtmaya başladılar.Tabi yılmadım, ellerine boya kalemi ve kağıdı ara ara verdim . Tabi başlarından hiç ayrılmadım çünkü hala ağızlarına sokuyorlar,hatta bize inadıya daha çok yapıyorlar.Bir akşam komşumuza oturmaya gittiğimizde güzel arkadaşımız Defnemiz'de bu tahtalardan görünce hemen kocişe sipariş ettim.Kalemi alıştırmak için en iyi yöntem hiç kuşkusuz.Hem etraf dağılmıyor hem bir tehlikesi yok.Ben yine, ya mama sandalyesinde otururken yada sabah oyun saatimizde ben yanlarında olduğum zaman veriyorum.Koşarlar falan,kalem bir yerlerine batar diye.İki çocuk olunca halıyle birbirlerine de zarar verme riskleri artıyor.Kalemi şu yada bu şekilde tutmaları için zorlamamamız gerektiğini okumuştum bir yerlerde.Bazen avuçlarının içinde bazen normal tutuşa yakın şekilde tutuyorlar.Kaslarının gelişimine göre aşama aşama ilerleyeceğini de okumuştum. Tabi her gelişmede olduğu gibi bunun içinde sık sık çalışma yapmamız gerek.Artık kalem ve kağıtlar da vazgeçilmezlerimiz arasında.Şimdi bazen bu tahtalarımız ile bazen de boya kalemleri ve kağıtlar ile çalışıyoruz.




8 Mart 2013 Cuma

AHŞAP OYUNCAKLAR

 Bu ara favori oyuncaklarımızdan bazıları da bu ahşap oyuncaklar.Bu oyuncaklar yatak odalarında dolaplarında.Sadece bir yetişkin gözetiminde oynanıyor.Çünkü hala ağızlarına alıyorlar ya da sağ sola atıp parçalarını kaybediyorlar.Birde ikinci fotoğraftaki çubuklu olduğu için tehlikeli olabilir düşüncesi ile ortalıkta durmayan oyuncaklardan.Ya mama sandalyesinde ya da odalarında biz varken oynayabiliyorlar.Günde en az 2 kere oynuyoruz .Biri sabah biri akşam babayı beklerken.Bir oyuncakla zaten çok uzun süre oynamadıkları için hemen hemen her oyuncağı her gün oynuyorlar.



Bu ahşap blokları üst üste dizip devirmek en büyük eğlencemiz ağzımıza sokmayı saymazsak.Daha çok beni bağırtmak için ağızlarına sokuyorlar.Artık tepki vermiyorum, kızmıyorum hemen kaldırıyorum :D Evde küçük çaplı bir kriz yaşanıyor.Ben de bu bloklar ile cami yapmaya bayılıyorum.Bakın cami yaptım,ezan okuncak şimdi diyorum.Amin yapıyor kuzularım :D


Bu çubuklu oyuncağımızıda seviyoruz.Hatta 2 taşı eksik.Düşünün biz yanlarındayken bile kaybetmeyi başarabiliyorlar :) Hem koordinasyon hem görme yeteklerini geliştiriyormuş.Aynı zamanda sayı ve renkleri öğretmek için güzel bir oyuncak.Geçen gün oynuyoruz.Rast gele diziyorlar.Ben buraya koy annecim diyorum yok tersini koyuyorlar.Neyse çok sık boğaz etmeyeyim dedim.Sağ sola atmaya başladılar.Hadi toplayalım dedim. Adiii(Hadi) dediler.Ve tek tek halkaları renklerine göre hiç şaşmadan dizdiler.Anladım ki bunların garezi bana :D



Bu oyuncağımızın yaşımıza göre olmadığını biliyoruz ama ne yapalım oynamayı seviyoruz.İlk ellerine yemek yerken oyalansın diye vermiştim. Baktım seviyorlar oynatmaya başladım. Her zaman olduğu gibi yuvarlak şekillerden başlayarak dizmeleri günden güne gelişiyor. Zorlamadan, zevk alarak günde en az bir kere bu oyuncağımızla da oynuyoruz.Bir de kavga etmesek süper olacak.


7 Mart 2013 Perşembe

KURU DOMATES KAVURMASI


 Kuru domates ile evlendikten sonra tanıştım.Ve domatesin her halini çok sevdiğim gibi kurusunu da çok seviyorum.Geçen evde ne var ne yok diye karıştırırken kuru domatese rastladım ve hemen kavurdum ve afiyetle yedik :)

MALZEMELER;
*3 kase dolusu kurutulmuş domates
*2 orta boy soğan
*2 yemek kaşığı yağ
*Pul biber,arzu ederseniz nane,reyhan gibi baharatlar ile süslenebilir.

ÜZERİ İÇİN;
*Sarımsaklı yoğurt

YAPILIŞI;
*Kuru domates bol suda yumuşayana kadar haşlanır.
*Bir tencerede soğanlar yağda kavrulur.
*İçerisine haşlanmış süzülmüş domatesler ilave edilerek 2-3 dk daha kavrulur.
*İsteğe bağlı sarımsaklı, sarımsaksız yoğurt ile servis yapılır.

AFİYET OLSUN

6 Mart 2013 Çarşamba

MERAKLI MİNİK


Bir çok blog arkadaşımda duyduğum çocuk dergisi Meraklı Minik'in şubat sayısını alarak inceledik.Eşimde bende gerçekten çok beğendik.İçeriği de ekleri de gerkeçten çok güzel.Şubat sayısında yatmadan önce yapılacaklar konu edilmiş.Tam diş eğitimimiz başladığı sırada.Ocak sayısını almış olsaydım oğluşlarımın diş fırçalarken çektiğim fotoğraflarını kesin yollardım :) Benim bebeklerim için belki erken ama ben bundan sonra onlar adına her ay takipteyim.Hatta mart sayısını bile aldım :) Alış veriş merkezine gittiğimiz de ilk gitmek istedikleri yerin kitapçı olmasını nasıl istiyorum bilemezsiniz...

 

5 Mart 2013 Salı

ISPANAK ÇORBASI

 


Pazar'dan aldığım 1,5 kilo ıspanakla 4 farklı yiyecek yaptım.Ispanaklı omlet,ıspanaklı kek,ıspanaklı köfte ve ıspanaklı çorba.Kekin fotoğrafını çekemeden tükendi.Köfte ve omleti daha önce yayınlamıştım.Sıra çorbasında.Tadı biraz ısırgan yemeğini andıran değişik bir çorba oldu.

MALZEMELER;

*Yarım kilo ıspanak(ayıklanmış,temizlenmiş)
*2 orta boy soğan
*2 yemek kaşığı un
*1 çay bardağı süt
*1 yemek kaşığı tereyağ
*1 yemek kaşığı zeytinyağı
*Tuz,karabiber
*Sıcak su

YAPILIŞI;
*Soğanlar yağda kavrulur.
*Kavrulan soğanlara unda ilave ederek, un kokusu çıkana kadar kavrulur.
*2 su bardağı su,süt ve baharatlar eklenir.
*Ispanaklar da ilave edilerek pişirilir.
*Pişen ıspanak blandera vurulur.
*Arzu ettiğiniz kıvama gelene kadar sıcak su ekleyerek sıcak sıcak servis yapılır.

*Biraz sulu tutmanızda fayda var unlu olduğu için durdukça koyulaşıyor.

AFİYET OLSUN.

4 Mart 2013 Pazartesi

İLK KİTAPLARIMIZ

 İlk kitapların bebekler için en önemli özelliği dayanaklı olması hiç kuşkusuz ve çok karışık olmamaları.Kitapçılarda ve oyuncakçılarda satılan, kalın kartondan olanları da mevcut. 2 tane almıştık ama malesef fotoğraf çekecek kadar bile ortada yok, paramparça etti benim canavarlar. O yüzden yırtılabilecek kitapları almayı bir süre daha erteledik.Kumaş ve plastik olanlar bizim için daha uygun bu ara.


Bu yakışıklı bebek Aleee. Bizim ilk kitaplarımızdan biri.Çok sevdiğimiz bir oyuncak.Özellikle 2 yaşından küçük bebekler için kumaş kitaplar çok kullanışlı oluyor. Mümkün olduğu kadar her gün 2-3 kere Ale'ye okuyoruz. Ale aslın da Ali.Ben bu bebeğe Ali adını taktım. Ali'nin karnı acıkmış yemek yiyor. Ali'nin banyo vakti falan derken.Bunlar Ale Ale Ale demeye başladı.Hadi Ale'yi getirin okuyalım diyorum hemen sepetten alıp geliyorlar.Biri bir bacağıma biri bir bacağıma oturup başlıyoruz okumaya.

 


Bazı zamanlar hikaye şeklinde, bazı zamanlar kitabın içindekileri tek tek tanıtarak okuyorum. Bu işi yaparken de çok hızlı olmam gerek.Hem çok uzun süre adapte olmuyorlar hem de kitap bitmeden biri bozarsa diğeri kıyameti koparıyor.Kitabın kapağı ev resmi,bir sayfa oyun odası,bir sayfa banyo,bir sayfa yemek, bir sayfası da yatak odası...Yani tam bir bebeğin bir günü ve onlara tanıdık nesneler.O yüzdendir ki çok severek okuyoruz.Kitabın sonun da da cırtı kapatıp dittiii diyoruz.


Bu iki şirin kitapları da gunde en az 2-3 kere elden geçiriyoruz. Birinde hayvanlar, zıtlıklar ve yaptıkları.Diğerinde de köpekçik ve arkadaşları. Diğer kitapta olduğu gibi bazen tek tek adlarını bazen ise hikaye şeklinde okuyorum. Anne maymun bebek maymun gibi.Ya da anne maymun ile bebek maymun orman da oyun oynarken anne fil ve bebek file rastlamışlar...Bazen kendileri alıp bi bi bir kitaplarını kendi okuyor paşalarım :) Oğullarımın birer kitap kurdu olması için elimden geleni yapacağım.Zorlamadan ama her türlü yolu deneyerek :D

3 Mart 2013 Pazar

İLK OYUNCAKLAR

 Ben 30 yaşıma yaklaştım ama hala oyuncakları çok severim.Oğullarıma alırken de zevkle alıyorum. Her şeyimi paylaşırım ama eve gelip oyuncaklarımın alınıp gidilmesinden hiç hoşlanmam.Eskilerden elimde bir bebeğim var.Daha önce atkılarımı ona takıp yayınlamıştım burda var mesela.Bir tane tüylü köpeğim var.Bir tanede minik bir ayım kalmıştı,o kadar.Zaten oyuncaklarımızın bir kısmını annem , toplamıyoruz diye sobaya doldurmuş.Kadıncağızı nasıl delirttiysek artık.Anne, içim yanıyor diye az ağlamamışım :D (Şimdi onu çok iyi anlıyorum)Bir kısmını eve gelen çocuklar alıp götürdü.

Neyse gelelim oğluşlarım ve oyuncaklarına.Oğullarım da her konuda olduğu gibi oyuncak konusunda da çok şanslı.Bizim almamızın yanı sıra teyzesi,halası,dedeleri ve büyük teyzesi  bol bol oyuncak aldı oğullarıma.Bazıları şimdiden kullanılamaz hale geldi.

Ne zamandır oyuncaklar ile ilgili post hazırlamak istiyordum ama fırsatım olmuyordu.Şimdi ilk oyuncaklardan olmak üzere oyuncak postları sık sık yayınlayacağım.Zamanla alıp memnun kalıp memnun kalmadıklarımı da yazmak istiyorum.

Bizim ilk oyuncağımız dönencelerimizdi. Severek takip ediyorduk,onlarla bakıp bakıp deliriyorduk. Şarkılarını dinleyip çığlıklar atıyorduk .Geçen bir videolarını izledim de ne kadar da küçüklermiş. Dönencelerimizin ikiside farklıydı biri bu sevimli köpeklerin bulunduğu dönence.Çok kullanışlı bir dönence üst bölmesi çıktığından müzik kutusu olarak ta hala kullanmaktayız.Bu Toprak'ımın dönencesi.




Bir diğer dönencemiz ise bu.Bu da Artun'umun dönencesi.Bunda da sevimli hayvancılar var bundan da memnunduk ama sadece dönence olarak kullanılabiliyor malesef.


Kaynak:www.fisher-price.com/tr


Yatakları 3 ay aralıklar ile yer değiştirerek kullandırmayı düşünüyorduk haksızlık olmasın diye ama herkes kendi dönencesine daha çok tepki verdiği, mutlu olduğu için öyle yapmadık.Dönenceler kalkınca da Artun'un yatağına daha önce burada paylaştığım oyun halısının müzik kutusunu taktık.Uyanır uyanmaz müzik açıp oynamaya başlıyor aşklarım.Gecenin üçünde bile kalkıp müzik açıp oynuyorlar.Gel oğlum dediğimizde de önce müziği kapatıyor sonra geliyor akıllı bıdıklarım.

Yataklarını açtığımız için şu an takılı değil. Yataklarla ilgili ayrı bir post hazırlamak istiyorum ama istediğim gibi kumaş bulursam yatak örtüsü dikeceğim,ondan sonra.

Tekrar dönelim oyuncaklara ilk oyuncaklarımız arasında peluş oyuncaklarımız,ördüğüm örgü oyuncaklar,diş kaşıyıcılar çıngıraklar ve zürafacık ve maymuncuk gibi sesli hayvancılar ile oynamaktan zevk alıyorlar.Bir tane arabamız var kendinden giden onu ilk sürdüğümüzde nasıl korkmuşlardı. Gülmekten karnımıza ağrı girmişti :D



Bu iki sevimli oyuncaklar sayesinde az yemek yedirmedim oğullarıma.Bunlara gülerken tıkıştırıyordum ağzılarına. Tabi sonra bu yöntemi de yutmayıp ağızları kapalı gülmeye başlamışlardı. Heyyy gidi günler heyy....