Merhabalar,hayırlı cumalar... Ankara'ya gitmeden bir ses vereyim dedim. Yarın gece Ankara'ya gidiyoruz, Allah izin verirse. Dedemizi, babaannemizi, halamızı,ablamızı ve diğer bir çok akrabalarımızı göreceğiz inşallah. Bayramımızı da Ankara'da geçireceğiz. Oğullarım için çok iyi olacak.Uzakta olduğumuz için sık görüşemedikleri Aybüke ablalarını da görecekler.Tabi bende ;) Tatil, gezmek, güzel de şu valiz toplama boşaltma işi çok gıcık. Hele 2 velet ile daha da zor oluyor.Kışın soğuktan ,yazın sıcak çıkaramıyoruz çocukları dışarıya. Onlarda bunaldılar iyice evde.Onların bunalması demek, benim bunalmam demek oluyor.Bütün gün bağırış çığırış evi altına üstüne getiriyoruz. İşte böyle bunalımlı günleri biraz rahatlatmak adına balkonda su ile oynatmaya çalışıyorum her gün. Biraz enerjilerini atıyorlar.Yaklaşık 2 saat boyunca oynuyolar. Tabi muzurlukları burda da bitmiyor. Oynadıkları suyu içmeye çalışıyorlar, çiçekleri yoluyorlar, toprakları savuruyorlar, çişlerini suya yapıyorlar gibi,biri birileri ile ettiği kavgaları saymıyorum bile... Geçen sene 2 havuzlarının, bu sene de 1 havuzlarının hakkından gelince havuz almamaya karar verdim. (Isırıp patlatıyorlar) Onun yerine oyuncakları koysunlar diye aldığım ve oğullarım tarafından başka amaçlar için kullanıldığından kaldırdığım kutuları çıkardım ve içlerine su doldurdun.Su tabancalarını ve kovalarını da verdim.Bir kaç top ve ördeklerini de koydum.Çok eğlenerek ama suların içine girmeden zevkle oynadılar.
31 Temmuz 2013 Çarşamba
Su Oyunları
27 Temmuz 2013 Cumartesi
YAŞ OLDU 2 ! TAVŞAN PASTAMIZ
Paşalarım dün tam 2 yaşına bastı. Daha dün doğmuşlardı oysa ki... Daha dün, bir yaş doğum günlerini kutlamıştık aslında... Zaman yine akmış, gitmiş...Oğullarım da artık 2 yaşında olmuş...
Blogcu arkadaşlarım hatırlar,bir bebeğimi düşürmüş ve üzülmüştüm. Çevremde ki güzel insanların desteği ile çabucak atlattım. Derken, ikinci bebek beklediğimi çifte süpriz ile ilan ettim herkeze... Küçüklüğümden beri hayal ettiğim ikizlerim artık benimleydi. Zor bir gebelik sürecinden sonra 27.07.2011 günü paşalarımı aldım kucağıma...
Uykusuz geceler,hiç durmadan emzirme dönemleri,bazen bunaldığım için, bazen mutluluktan akan göz yaşlarım ile bir yaşı devirmiştik 27.07.2012 günü...
Zaman geçti,uykusuz geceler azaldı,emzirme dönemleri yerini; bol yaramazlıklara,kardeş kavgalarına,kaka-çiş ikilisine ve en önemlisi 2 yaş sendromuna bıraktı ve biz ikinci yaşımızı devirmiştik 27.07.2013 günü...
Oğullarım,Yaşam sebeplerim, Ballarım, Pekmezlerim, Paşalarım... Sağlıklı, mutlu, başarılı, beraber nice nice yıllar dilerim.Allah yüzünüzden gülücükleri ,kalbinizden temizliği hiç ama hiç eksik etmesin ...
Doğum Gününüz Kutlu Olsun... Canım İkizlerim...
Aile arasında kutladık doğum günümüzü.Bir de Arife anneanneleri geldi.İftara kadar bir güzel şımardılar,Teyzesi ve anneanneleri ile oynadılar.İftarda da kendimize mangal ziyafeti verdik. Aaa bu arada gurmasız(hurma) ve pidesiz iftar yapmıyor,benim paşalarım :) Yemekten sonra anneanneleri tarafından bir güzel bamyo yaptı oğullarım.Bol bol fotoğraf çektik.Sonra pastamızı kestik.Yemekten yeni kalktığımız için sadece üzümleri yedik.(Üzüm sever oğullarım).Sonra yeni cicilerimiz giyip sevindik,oyuncağımız ile eğlendik.Saat 23 oldu ve uyumamak için direndiysekte çabucak uyukuya daldık.Böylece bir doğum günümüzü de geride bırakmış olduk.Gelelim pastamıza. Geçen sene oğullarıma pastaneden 1 şeklinde pasta yaptırmıştım.İçerisinde bolca gıda maddesi bulunduğu için yedirmek içimize sinmemişti.Bu sene de kendim yapayım dedim.Aslında şeker hamurlu yapmak istiyordum ama oda çok sağlıklı olmayacağı için vazgeçtim.Bende pandispanya ve muhallebiden oluşan tavşan şeklinde pasta yapmaya karar verdim. Google amcaya tavşan pasta yapımı yazdığınızda bir çok yerde nasıl yapılması gerektiğine dair fotoğrafları bulabilirsiniz.Muhallebi olarak ta kadayıflı muhallebinin muhallebisini kullandım fakat normal un yerine tam buğday unu ve krema yerine süt kullandım.Üzümler ile göz , çikolata sosu ile bıyık ve ağız yaptım,kulak içlerini de pasta süsü ile süsledim.Pandispanyayı da süt ile ısladım.Çikolata sosu biraz dağıldı,ona canım sıkılsa da oğullarıma gönül rahatlığı ile pasta yedirebileceğim için de rahattim. ;)
Mutlu Pazarlar Efem...
Pandispanya ;
*4 yumurta
*4 türk kahvesi fincanı toz şeker
*4 türk kahvesi fincanı tam buğday unu
*2 yemek kaşığı sıvı yağ
*3 yemek kaşığı kaynar su
*1 pk vanilya
*1 pk kabartma tozu
Yapılışı;
*Tüm malzemeyi çırpıyor ve 170 derecelik fırında pişiriyoruz.
22 Temmuz 2013 Pazartesi
ÇİKOLATA KAPLI HÜZÜNLER
Canan Tan'ın okuduğum ikinci kitabı.İlk kitabı konusunda düşüncelerimi burada belirtmiştim.Ön yargılı yaklaşmak yerine okumayı denedim.İlk kitabın aksine bu kitabı severek okudum diyebilirim.Özellikle zamanımın çok olmadığı,okuyamadığım için hikayeler böyle zamanlarda daha çok zevk veriyor.Özellikle Akrep öyküsünü çok beğendiğim.Şu an elimde 3 kitap birden var üçünü de yarım bıraktım.ilk fırsatta okuyup bitirmek istiyorum ama bu aralar kafa yormayacağım kitaplar okumak bana daha iyi gelecek gibi...
20 Temmuz 2013 Cumartesi
Hayvanlar Eşleştirme Kartları
Daha önce buradaki yazımda da bahsettiğim gibi,bundan sonra sık sık eşleştirme kartları postu yayınlayabilirim. İşte yeni bir tane daha :) Bu kez YA-PA'nın kartlarında olmayan aklıma gelen bir kaç hayvanın resmini internetten bulup fotoğraf kağıdına döktürüp kestim ve eşleştirme kartlarımıza bir yenisi daha eklenmiş oldum.Madem oğullarım kartlarla hem eğleniyor,hem öğreniyor bana da çeşit çeşit eşleştirme kartları yapmak,oyunları bulmak kalıyor.Hepsini öğrendiler sayılır, adlarını söylüyorlar ama atapuuu (ahtapot) demeleri yok mu? İşte o an çay şekeri gibi eriyorum :D Bu ara araçlara da takmış durumdayız. Seslerine göre bile tahmin ediyorlar,belki bir eşleştirme kartları da araçlardan gelir belli mi olur ;)
Daha önceki eşleştirme kartlarımız;Neşeli Sayılar Eşleştirme Kartları
Şekil Eşleştirme Kartları
Renk Kutusu
Pazar günü bebişlerimiz uyurken kocişle, Transformers 3 : Ayın Karanlık Yüzü'nü izliyorduk televizyonda.Tabi film bitmeden Artun efendi uyandı.Bir süre babasının kucağında oturdu. Bir süre de manine ile uğraştı(Fotoğraf makinası). Ve çok geçmeden etrafı kurcalamaya başladı.İlk gözüne kestirdiği dikiş kutumda ki mezura oldu.Bir süre bununla oynadıktan sonra da masuralarımı sakladığım fotoğraftaki kutuyu aldı.İçindekileri boşaltıp kutuyu verdim.Bir süre açtı kapadı, tam sıkılıyordu ki minik minik kağıtlar kopardım ve delikten atmasını söyledim.Oda tek tek atmaya başladı ve bu oyun paşamın hoşuna gitti ama kağıtlar kıvrıldığı ve düşmesi zor olduğu için çokta uzun süre oynamadı.Bu arada Toprak'ım da uyandı, oda bir süre güzelce oynadı ama aynı sıkıntıyı o da yaşadı.
Aşklarımı gece uykusuna yatırdıktan sonra keçelerimi elime alıp delikten geçecek boyutta şeritler kestim.Aynı kutudan bir tane daha olduğu aklıma geldi.(Minik kurmalı oyuncakların kutusu)Onun içinde, her renkten 3'er tane şerit kestim ve oyuncaklarını hazırladım. Sabah gördüklerinde; bir an önce almak için yemek bile yemek istemediler. Çok uzun süre olmasa da güzel eğlendikleri belliydi.Gün içinde sık sık ellerine aldılar ve akşam üzeri kavga ederlerken kutunun biri kırıldı.Yarın kutu kavgası kaçınılmaz oldu anlayacağınız.En kısa zamanda bu minik oyuncaktan almalıyım.Aslında her oyuncaktan iki tane almıyoruz ama bu tarz oyuncakların 2 tane olması daha iyi oluyor.Sadece kavga etmelerini engellediği için değil.Birbirlerine bakıp daha uzun süre ilgilendikleri için.Daha önce burda yaptığım Button Snake ( Keçeden Düğme Geçirme) 'den sonra çantama koyabileceğim hem hafif hemde oyalayıcı bir oyuncağımız daha oldu :)
19 Temmuz 2013 Cuma
Tuz Tepsisi
Annemiz Pinterest'te ve bir çok blogta gördüğü tuz tepsisinden yaptı bize geçen hafta. Aslında eğlenceli, güzel bir aktivite. Annemlere göre tek sorun, ellerimize yapışan tuzları yememiz. Yakşalık 15 dakika kadar oynadık.(Bizim için çok uzun bir süre :) ) İlk önce ellerimizle gelişi güzel karıştırdık.
Sonra kürdan ile çizgiler çizdik.
Birazda oyun hamuru kalıplarımızla oyalandıktan sonra tuzu atmaya başladık.Annemle babam bir hışım ile tepsileri kaldırdı.Oyun bittiğinde ise babam ellerimizi yıkamaya giderken, annem elektrik süpürgesi ile mutfağı süpürüyordu. Sanırım biraz kızdı yedik ve attık diye ama gördük, tuzları sakladı bize yine oynatacak ;)
12 Temmuz 2013 Cuma
GÖRELE TATİLİ
Tatil geldi geliyor derken, tatil bitti...Hatta neredeyse bir hafta geçti üzerinden.Ramazan geldi geliyor derken,geldi ve 3 günü bitti...Bazen heyecanla,bazen merakla,bazen de korku ile bekliyoruz ve çabucak geldiği gibi çabucak ta bitiyor...İşte bizimde heyacanla beklediğimiz tatilimiz doya doya eğlenerek geçti...Benim için biraz yorucu oldu ama oğullarım için müthiş bir tatil oldu.Ev dışında bir ortamda olmak benim için yorucu ve stresliydi.Çünkü kilidi olmayan dolaplar,korumasız pencereler ve sevilmekten şımaran 2 afacanla uğraşmak yordu açıkcası. Peki hiç mi keyifli geçmedi? Hayır,yorucu olmasına rağmen güzeldi.Memleketimi seviyor ve özlüyorum,özlem giderdim.Mis gibi havayı soludum,mis gibi pideler yedim,köy ekmeğinin kokusunu içime çeke çeke üzerine mis gibi tereyağ sürüp kahvaltı ettim. Nefis böğürtlenleri mideme indirdim. Denize girip bir güzel ferahladım, sevdiğim insanları gördüm.Uzun zamandır görmediğim kuzenimin çocuklarını gördüm,hiç tanışmadıklarımla tanıştım.İstanbul'da görüşemediğim yakınlarıma rastladım ve yine bir türlü kan vermeye gidemiyordum ki bir de baktım kızılay çadır kuruyor hemen gittim kan verdim.Veee bir de oğullarımın gün içerisinde attığı sevinç çığlıkları ile huzur buldum...Eeee bundan güzel tatil olur mu? Olmaz...Oğullarımın tatili ise;
İlk kez uçağa bindik.(Bu arada bende ilk defa bindim.Yükseklik korkum olduğu için korkuyordum ama binince hiç korkmadım.Bulutları izlemek çok zevkliydi)
Bol bol çarşıyı gezdik...
Çiçekleri kokladık ve annem ile babamın tüm çabalarına rağmen koparmayı başarık :S
İlk defa bu kadar yeşili bir arada gördük...
Dalından dut yedik...
Özgürce çimenlerde yürüdük,koştuk,otları yolduk,kirlendik...
2 kere meşhur dondurmadan yedik ama annem gizli gizli daha çok yedi :D (Hasta olurlar diye korktum fazla yediremedim ne yapayım)
Dedemiz denize girince ağladık,soğuk olduğu için suya az girdik,kumla oynadık,kovamıza su doldurup suya doyduk,çakıllarla oynadık,güneşlendik ve üstümüz kirlenecek mi diye düşünemeden ısırarak bol bol domates ve meyve yedik.
Her gün kuşlara yem verdik,yakalamaya çalıştık.
Babamızın topladığı kızılcıkları yedik hala yemekteyiz,çok sevdik.
Denize gittiysek bir kere, gitmediysek günde iki kere parkta doyasıya oynadık.
Dalından henüz tam olmamış fındık yedik.
Geleceğimiz günden bir gece önce 9.GÖRELE KEMENÇE VE HORAN GÜNLERİ başladı ama ilk gecesini de uyuduğumuz için gidemedik.Kısaca festivalden tek izleyebildiğimiz bu paraşüt oldu :)
Tüm bunlar dışında paşalarım bol bol şımardılar, kuralları yıktılar, rutinleri salladılar,amcalarını çok sevdiler,abilerini ağızlarından düşürmediler.Sabah uyanır uyanmaz babannilerini sordular.Her evde babannilerini aradılar.Annenin pabucunu dama attılar hep dedesinin yada anneannelerinin ellerinden yemek yediler. Gece uykularında bile babanni,dede,anneanni,baba,anne,parka,su(deniz),anne diye sayıkladı paşalarım.Kısaca çok güzel bir tatil geçirip evimize geldik.Düşündüğüm gibi sıkıntılı olmadı.Paşalarım da farkında onları kurtaracak bir dede,babanni ve aynuuuu yok ;) Bilgisayarımı da özledim ayrılamıyorum ama sahur vakti yaklaşıyor kalkıp yemek hazırlayayım.Malum gün uzun,hava sıcak ama Allah sabrını veriyor...
Hayırlı sahurlar diliyorum,Allah orucumuzu kabul etsin.