30 Aralık 2013 Pazartesi

HAVUÇ ŞEKLİNDE PATATES SALATASI



 İlk gördüğüm zaman çok hoşuma giden ama bir türlü yapma fırsatı bulmadığım bir tarif bu havuç şeklinde patates salatası.Hatta en son Sevgili TATESAL yaptığından beri hiç aklımdan çıkmadı :) Geçen gün yayınladığım yazı da demiştim ya havuç şeklinde patates salatası yaptım diye işte kanıtı :) Yapması biraz zaman gerektirse de çok keyif verici. Mutfakta zaman geçirmek terapi ya... Tıpkı örmek,boyamak,üretmek,dikmek gibi... Neyse saat 02:18'i gösteriyor.Sabah beni yataktan kaldırmak için; çok susamış ya da çok çişi gelmiş ,iki kişilik çete bekliyor olacak :) Bende türlü bahaneler ile kalkmamaya direnecek ama sonunda sürüne sürüne su vermeye gideceğim ya da tuvalete götüreceğim.Sonra yüzüme doğru eğilen paşalar;Anne uyu bitti? Yok yok ben gidip yatacağım, uyu var diyeceğim.Onlar uyu bitti,ben uyu var diye diye kendimi mutfakta kahvaltı hazırlıyor iken bulacağım.Tıpkı dün gibi,bugün olduğu gibi,yarın olacağı gibi... Allah'ıma çok şükür ...

MALZEMELER;

*5-6 Adet patates
*2 havuç
*Toz biber,salça,limon,yağ ve tuz
*Galeta unu
*Maydanoz veya dereotu

YAPILIŞI;

*Patates ve havuçlar yıkanır,soyulur ve gelişi güzel doğranarak düdüklü tencerenin buhar bölümünde 15 dakika haşlanır.
*Haşlanan havuç ve patatesler sıcak sıcak çatalla veya ezici ile iyice ezilir.
*Arzu ettiğiniz miktarda yağ,tuz ve limon eklenir.
*Rengi havuç rengi olana dek salça ve toz biber eklenir.(Ben çok az salça kullandım)
*Eğer yağ ve limonu az tutarsanız galeta ununa gerek kalmayabilir ama benim gibi bol limonlu severseniz; yavaş yavaş galeta unu ekleyerek salatanızı şekil verecek kıvama getirebilirsiniz.
*Son olarak dereotu veya maydanozdan sapını yaparak salatamızı servis yapıyoruz.

AFİYET OLSUN...

27 Aralık 2013 Cuma

SARI - 3 - ÜÇGEN

 Sıra geldi 3 rakamına...Üç rakamını, bazı ilave faaliyetler ekleyerek tamamladık.Yine faaliyetimize boyama yaparak başladık.Bugünün rengi sarı olduğu için sarı boyaları kullandık sadece...


Kes - yapıştır yapmadan önce; örüntü bloklarımızı kullanarak 3 rakamını yaptık.Çok severek ve bir çırpıda bitirdiler.Başka vey anne başka vey anne demeye başladılar :) Yine sadece sarı örüntü bloklarını kullandık ve örüntü bloglarında ki üçgenlere dikkat çektik.


Yapıştırıcıyı fotoğrafa koymayı unutmuş olsam da, daha öncekiler gibi bir kes-yapıştır faaliyeti yaptık.Sarı el işi kağıdı kullandık.


Bu diğer sayılarda yapmadığımız bir faaliyetti.  Şule teyzemizin getirdiği hediyenin paketini atmadık ve kullandık. Üzerine 3 rakamını çizdim ve delikler açtım.Paşalarda bu deliklerden kurdelayı geçirdiler.Diğer faaliyetleri gördükleri için biraz zor bitirdiler ama sonunda bitirdiler :)


Yine diğer rakamlarda yapmadığımız bir faaliyet yaptırdım ve 3 rakamını sünger kullanarak boyadık.


Ve yine çok sevdiğimiz sayı kuklamızı zevkle bitirdik.Gerçi biraz gerilim yaşadıysakta seviyorlar kuklaları ... Sarıya en güzel ne renk yakışır? Tabiki kırmızı ;)

 


Üç rakımı ve üçgen şeklini de birlikte çalıştırdım.Çok güzel köşe kapmaca oynadık 2 gün . Ancak 2 gün sökmeden dayanabildik malesef.


Üçgenin yanında bir de 3 rakamını yere bant ile çizdim.Yine 3 rakamı üzerinde de köşe kapmaca oynadık ve eğlendik.


Güzel bir gün geçirdi paşalar.Üç rakamından ziyade üçgeni çok sevdiler.Üçgen olan nesneleri görünce anne uçgen uçgen diye bağırıyorlar.Sırada 4, mavi ve kare var... Ne zaman olacağı ise muamma...









25 Aralık 2013 Çarşamba

ZEYTİNYAĞLI GRİSSİNİ

 Ara sıra değişiklik olsun, keyfimiz yerine gelsin diye... Sıcak yemek değil ! Salata,tatlı,börek gibi misafirlere yapılan,özenle hazırlanmış ve yanında mis gibi çay ile  yenilenlerden...  İşte yine öyle bir günümdeydim ve damla çikolatalı kek,havuç patates salatası,peynirli börek ve bu nefis grissiniyi hazırladım,tabi yanın da mis gibi kokan çay ile... Hazır bir şeyler hazırlamışken en güzeli nedir? Paylaşmak tabi ki... İlk aklıma gelen de paşalarımın arkadaşı Defne fıstığı oldu. Nasıl sevindiler bir görseniz... Kek yapıp  Defne'yi çağıralım mı dedim ve dediğim andan, Defne gelene kadar; Anne ben buydan(kapıyı gösteriyor) gidip çayıyayım? Artun;Anne yöz Defneyi sıkmıcam yöz dedi :) (Sürekli kızcağıza sarılıp bunaltıyor,ben de uyarıyorum da ondan öyle diyor ) Allah'tan evdeydi ve geldi yoksa halim nice olurdu :) Yediler, içtiler ve bolca oynayıp eğlendiler.Oğullarım büyüdü de arkadaş çağırıyorlar,ay çok duygulanıyorum yahu :D  Neyse, gözlerim doldu yine, ağlamadan tarife geçeyim değil mi? Tarif sevgili PelinChef'ten. Başta paşalarım olmak üzere çok sevildi.Bizim yediğimizi görünce yeme benim diyorlar :) Ama hayat paylaşınca güzel, diye diye yedik gitti :)


MALZEMELER;

*2,5 Su bardağı un(Ben 2 yemek kaşığı daha ilave ettim)
*1 su bardağı ılık su
*3 çorba kaşığı zeytinyağı
*1 tatlı kaşığı tuz
*1 çorba kaşığı şeker
*1 paket kuru maya

YAPILIŞI;

*Genişçe bir kabın içinde unu,mayayı,tuzu ve şekeri iyice harmanlıyoruz.
*Unun ortasını havuz şeklinde açıp;ılık su ve zeytinyağınıda ilave edip hamurumuzu yoğuruyoruz.
*Üzerine ıslak bez ile örtüp sıcak bir yerde 1 saat mayalamaya bırakıyoruz.
*Mayalanan hamuru yarım cm kalınlığında açıp ince şeritler kesiyoruz.
*Şeritleri elimiz ile yuvarlayıp,yağlanmış tepsiye diziyoruz.
*Şeritlerin üzerine yumurta sarısı sürüp çörek otu ile süslüyoruz.
*170 derecelik fırında altı ve üstü kızarana dek pişiriyoruz.
*Fırının derecesini iyice azaltıp 30 dakika daha fırında tutup gevremesini sağlıyoruz.

AFİYET OLSUN..



23 Aralık 2013 Pazartesi

MAGNET SAYILAR


 Daha önce şekilleri yaptığım magnetlerin sayılarını da yaptım.Değişiklik olarak sayıları keçeden yaptım yırtmasınlar diye,silikonla yapıştırdım çıkarmasınlar diye. Yapalı bir hafta falan oluyor ve şimdilik sağlam.Tabi şekilleri aynı yöntem ile değiştirmek zorunda kaldım.Şimdi ben yemek yaparken paşalarım oynuyor.Bazen renkleri bir araya koyuyoruz,bazen sayıları sıralıyoruz,bazen de sıra sıra dizip tren yapıyoruz :) Anlayacağınız biz sevdik magnetlerimizi ;) Eğer sizin de  birikmiş magnetleriniz ve evde ilgilenecek bir afacanınız varsa mutlaka yapın derim,pişman olmazsınız ;)

Düşyeri Dergisinden...

 Pepeci iki kuşum olur da Düşyeri Dergisi takip edilmez mi , edilir tabi ki...Biz de Meraklı Minik dergisinin yanında Düşyeri dergisi takipçisiyiz. Severek okuyoruz ve içinde ki oyunları da severek oynuyoruz. Pepe aşıkları için harika bir dergi...İşte bizim eğlendiğimiz bir kaç oyun;

 


Ben itina ile kestim ve paşalar zevkle oynadı. Göjlüklü pepe,pantolun,akkabı dediler,Yapkalı pepe,çoyap ıhhh oydu... Anne u ne? u ne? Bonus pepe annecim :) Sanırım öyle kabarık saç görmedikleri için değişik geldi :) Bıdık bıdık elleri ile kıvırdılar köşeleri ve Pepeyi şekilden şekile soktular ama malesef artık yoklar.Artun'un elinden kurtulamadılar :)


Yapıştırma faaliyetleri, daha önce de dediğim gibi en sevdiğimiz faaliyetler arasında.Bu kelebek ve çiçeği de zevkle tamamladık.Bitmiş halini çekmeyi unutmuşum :(


Yine başka bir yapıştırma faaliyeti zevkle yapıldı ve yine bitmiş hali çekilmedi :)


Başka bir yapıştırma faaliyeti ve iş başındaki paşalarım.Çok seviyorlar yapıştırıcıyı çok... Sanki yapıştırıcıyı ellerine geçirince dünyalar onların oluyor,yüzlerinde ki değil gözlerinde ki gülümseme görülmeye değer...







18 Aralık 2013 Çarşamba

KIRMIZI İKİ ÇALIŞMASI

 Sayılardan devam diyoruz.Geçen gün burada da yazdığım gibi 1'i çalışmıştık.Sıra 2'de.Çalışıyorken renkte çalışalım dedik ve bir taşla iki kuş vurduk.İlk olarak boyama yaptık.Buradan indirdiğim 2 boyama sayfasını kırmızı kalem ile boyadık.Boyama bizim ısınma hareketimiz gibi bir şey oldu.Her çalışma da öncelik boyamanın. Hala karalamalar yapsak ta umutluyum düzelecek :)


Daha sonra 2 rakamına, kırmızı el işi kağıdı ile kolaj çalışması yaptık.Kes yapıştır işlerini sevdikleri için zevkle yaptılar :)

 


Daha sonra başka bir kes yapıştır faaliyeti daha yaptık.Bu kez 2 rakamının içini kırmızı ile süsledik.

 


Daha sonra sayı kuklası yaptık.Buradan indirdiğim kalıptan 2 rakamını kestim ve yine kırmızı fon kartonu kullanarak kuklamızı yaptık.Çok sevdiler.Yapıştırma kısımlarını paşalar yaptı ve çok güzel oynadılar.Ara da alıp konuşturuyorlar :) Sanırım boyama gibi her sayı da yapılabilecek bir faaliyet...


Bu da kırmızı iki çalışmalarımızın bitmiş halleri...


Faaliyetlerimizi bitirdikten sonra aldım fotoğraf makinamı elime,onlar kırmızıları gösterdi ben de çektim.Çok zevkli bir gün geçirdi kuzularım.Hem eğlendi,hem öğrendi.Çalışmalarımızın geri dönüşlerini görmek kadar mutluluk verici bir şey yok.Paşam bu akşam bana oyuncak sepetinde ki kırmızı oyuncakları bulup getirdi,hem de ben söylemeden.Anne bak kımıjı kımıjı yaaaaa :)


Sıra da Sarı 3 çalışmamız  olacak.Değişik yeni faaliyetler arayışı içindeyim ...İnşallah en kısa zamanda sarı üç çalışmamızı da yaparız...





 



KÖRİLİ KURABİYE


 

Geçen cumartesi günü çay içmeye gelen arkadaşım Şule için hazırladım bu kurabiyeyi. Tarifi ise bol kurabiye tarifi bulunan pelinchef'ten aldım.Tarifin orjinalı ise Dünyanın En Güzel Kurabiyelerine ait.Oldukça pratik,değişik ve lezzetli bir tarif.Paşalarım da çok sevdi.Bir de şöyle bir konuşma geçti aramızda ;

Anne;Paşalarım ben şimdi kurabiye yapacağım,sizde magnetleriniz ile oynayın uslu uslu,tamam mı?
Paşalar;Tamam,yayamajlık yok,yöj verdik, yöj verdik (söz verdik)
Toprak;anne kuyabiye? u ne? u ne? Ben onu bilmiyoyum ?
Anne;Çok güzel bir şey annecim yapayım ye bak,beğeneceksin.

Çocuklar haklı ilk defa yiyorlar.Genellikle katı yağdan yapıldığı için yapmak istemiyorum ama katı yağ yerine tereyağ kullandığım da o sorunda ortadan kalkıyor tabi.Şimdi yine çok sık olmasa da arada değişik kurabiye yaparım kuzularıma :) İyi akşamlar diler ve tarife geçerim.

MALZEMELER;

*1,5 Su bardağı un
*2 yemek kaşığı tereyağ oda sıcaklığında minik minik doğranmış
*1 adet çırpılmış yumurta
*1 çay kaşığı kabartma tozu
*Bir tutam tuz
*2 tatlı kaşığı köri

YAPILIŞI;

*Un,tuz,kabartmatozu ve köriyi genişçe bir kapta karıştırıyoruz.
*Tereyağını da ilave edip,ovuyoruz.
*Yumurtayı da ekleyip,pürüzsüz olana dek yoğuruyoruz.
*10 dakika buzdolabında dinlendiriyoruz.
*Hamuru arzu ettiğimiz gibi şekillendirerek tepsiye diziyoruz.
*İsteğe göre çörek otu da serpiştirebilirsiniz ( Ben koymuştum ama çok dökülüyor,koyulmasa da olur yani :) )
*Önceden ısıtılmış 170 dereceli fırında altın sarısı rengi alana dek pişiriyoruz.

AFİYET OLSUN

17 Aralık 2013 Salı

BÜYÜK SEVİMLİ SAYILAR

 Bu aralar sayılar,şekiller ve renklerle kafayı bozmuş durumdayım.Öğretmekten çok sevdirme amacı ile türlü faaliyetler yapıyorum. Sevdirdikten sonra öğretmek kolay...İşte sayılarla ilgili bir faaliyet daha.Daha önce burada yayınladığım eşleştirme kartlarımız artık yok,yırttı beyefendiler.Bende paşalarım için yeni sayılar çıkardım.Bu kez küçük eşleştirme kartları yerine A4 kağıdına büyük sayılar çıkardım.Sayılara buradan ulaşabilirsiniz.Küçük sayılarda hazırlayacağım yeniden tabi :)

Tabi bu kez sadece kağıt hali ile bırakmayıp,evde laminasyon ile kapladım.Oh be dünya varmış diyorum.Sayılarımız artık şifonyerlerinin üzerinde ve sağlam duruyor. Laminasyon kaplamakta oldukça basit.Tek ihtiyacımız;laminasyon ve ütü. Kağıdı arasına koyduğumuz laminasyonu ütülüyoruz o kadar.Ütü yapmayı sevmesek te laminasyonu ütülemek son derece zevkli :)


Sayılarla değişik oyunlar oynuyoruz. Bazen ben tek tek gösteriyor ve renklerini söylüyorum. Bazen sayıların üzerindekilerin ne olduğunu ve kaç tane olduğunu sayıyoruz.Bazen onlar bana bu ne diye soruyor,bazen de ben onlara,bazen de onlar birbirine soruyorlar. Bazen de fotoğrafta ki gibi fotoğrafını çekiyor ve hangi sayı olduğunu söylüyoruz.Bazen de ben çekiyor ve onlara soruyorum.Bazen de sayıları kadar ponpon ya da lego koyuyoruz üzerlerine. Yaratıcılığınıza kalmış yaniii.


Fotoğraf çekmeyi de çekilmeyi de seviyoruz.Çeker çekmez ben de bakcam,ben de bakcam modundalar. İnşallah hep severler fotoğraf çekmeyi...Belli mi olur belki profesyonel olarak ilgilenirler :) Ay ne mutlu olurum ne mutlu olurum :)

 

 



16 Aralık 2013 Pazartesi

3 KİTAP

 Çok kitap okuyamasam da, yine de okuduğum bir kitap, her zaman elimin altında var.Bazen günlerce elime alamıyorum.Bazen de inatla bir sayfa da olsa okuyup yatıyorum.Son zamanlarda okuduğum 3 kitap ta çocuk gelişimi ve kişisel gelişim üzerine.İlk kitabı kociş aldı ve çocuklar ile en çok haşır neşir olan ben olduğum için ilk ben okudum.Çok sıkıldım okurken yalan yok.Çünkü çok dikkat gerektiriyor,kafamı toparlaymadım.Bazı satırları 2 ya da 3 kez okuduğum oldu.Genelde örnek veren ve açıklama yapan bir kitap.Ben ki sabırsız birine göre değil ama ikinci kitabı için, bu ilk kitabı okumak gerektiği de bir gerçek.Şu an ikinci kitabı elimde olduğu için böyle konuşuyorum.İkinci kitabın daha zevkli olduğunu söyleyebilirim.Zaten adı da uygulamalar.Bilmem anlatabildim mi? :) Şimdi kitap falan okuyoruz ya, uygulayacağım ya, evde paşalara etkin dinleme yapıyorum ve hala başarılı bir sonuç alamadım ama bir gün alacağım biliyorum :)


Bu ikinci kitabı da Ablişko aldı.Bir gün bana mesaj atıyor;Sevtap 9 tane kitap aldım. Tabi ben 9 kitabı duyunca;önce evdekileri okusak ya kızım niye aldın dedim.Sonra da eeee hangi kitaplar söyle de konusuna bakayım dedim.Ne derse beğenirsiniz;Şu pedagog,bu pedagog,çocuk gelişimi,çocuk gelişimi,çocuk gelişimi...7'si çocuk gelişimi.Büyük bir hayal kırıklığına uğradım.Bir de demez mi bizde okuyacağız diye.Hıııı sen onu benim külahıma anlattt.ZAten bu baldız ve enişte kitapları alıyor ve okumak yerine bana okutturuyorlar. Buradan ikinize de sesleniyorum bana kişisel gelişim ve çocuk gelişimi kitapları ile gelmeyin ona göre.Neyse elimdeki kişisel gelişim kitaplarını bitirince 3 tane roman alacağım aklımda olan ve keyifle okuyacağımmmmm,ohh sefam olsun. Tırlatıcam çocuk gelişiminden yaaaa...Neyse kitaba gelelim;Oyunlarla ilgili bir kitap olduğu için keyifliydi.Çok değişik oyunlar yok.Basit ve bildik oyunlar var ama aklımıza gelmeyen ve oynattığımız oyunun amacını öğrenmekte zevkli oluyor...Not aldığım 10-12 tane oyun var sıra ile oynatacağım paşalarıma..


Bu kitabı da kuziciğim verdi okumam için.Çok zevkle okudum.Ay ben görsel miyim? İşitsel miyim? Kinestetik miyim? Ay bu şu özelliğimden,bu bu özelliğimden diye gülerek okudum.Hele bir bölüm var dı ki kırıldım gülmekten tam kocişle beni anlatıyordu. Tabi zevkli bir kısmı da çocuklara karşı sabır gücünü arttırıyor.Şöyle ki oyuncakları toplamaları için baskı yaptığım paşalara karşı daha anlayışlı olmaya başladım.Her oyun oynarken toplatmak yerine sadece uyurken toplama kuralı getirdim.Ne mi oldu ? Hiç yine toplamıyorlar,yine toplamıyorlar....Olsun en azından onlar için toplamanın bir şey ifade etmediğini dahası onları rahatsız etmediğini biliyorum.Lakin ben rahatsız oluyorum.Neyse bu işi ilk kitapla daha ileri zamanda çözüme kavuşturacağımı umuyorum.Kısaca okuyun derim,özellikle öğretmenlerin mutlaka okumasını tavsiye ederim.Lakin kinestetik öğrencileriniz varsa şimdiden geçmiş olsun der ve ben kaçarım :)







13 Aralık 2013 Cuma

İkea Çekmece Düzenleyicisi

 İkea'nın favori ürünlerinden biri bu çekmece içi düzenleyicileri.İki küçük azmanım olduğu için tüm dolaplar kilitli.Diş fırçaları ya da krem gibi malzemeleri, porselen ya da cam gibi cicili bicili şeylere zaten koymak gibi bir lüksüm yok malesef. İşte böyle bir ihtiyacım ortaya çıkınca bende ikeanın bu düzenleyicilerinden ördüm.


Diş fırçalık,tarak gibi malzemeleri koymak için kullanacağım.Paşalar için örgü olması en azından kırma derdini ortadan kaldırıyor ama yerlere atma,sıkma riski hala çok yüksek.İşte bu düzenleyicilerle o sorun da ortadan kalkıyor.Çünkü epeyce yükseğe takıyoruz ve onlar da alamıyor. Tabi 1.60'lık boy ile benim nasıl alacağım konusu tartışılır :P Şaka şaka, orta bir yol buluyoruz işte. Diğer tuvalet içinde yaptım bir iki tane, oraya da iyi oldu.Çok kullanmasak ta arada lazım oluyordu.Çekmece içi içinde çok güzel olacağı kesinde, elimi çok acıttı, çekmece içine yapacağımı hiç sanmıyorum... ;) Hem örmek istediğim başka şeyler var... Paşalara bere olabilir,çanta olabilir,kalemlik olabilir,oyuncak olabilir...Bıdı bıdı edeceğime gidip yarım bıraktığım kazağı örsem daha iyi olacak sanırım.Haydi iyi geceler...

12 Aralık 2013 Perşembe

Soslu Köy Biberi

 Yan çektiğim bir çok fotoğraf var ama bu sefer ki mecburiyetten.Bakın nasılda buhar çıkıyor.Ateşten yeni çıktı ve sıcak sıcak fotoğrafı çekildi.Bu soğuk günlerde içiniz ısınsın diye :)

Malum havalar buz.Allah dışarıda çalışan işçilere ve evsizlere yardım etsin çok soğuk.Soğuğun tek güzelliği kar işte.Tabi üşüyene kar ne kadar güzel gelir bilemiyorum.Neyse ben sıcacık tarifime geçeyim.


Aslında bilmeyen,yapmayan yoktur sanırım ama ben arşivimde bulunsun diye ekliyorum.

MALZEMELER;

*1 Kilo biber
*8-10 tane domates
*Tuz
*2-3 yemek kaşığı zeytinyağı

YAPILIŞI;

*Yıkayıp ayıkladığımız biberleri büyüklüğüne göre 3'e 4'e kesiyoruz.
*Kestiğimiz biberleri yağda biraz öldürüyoruz.
*Yemeklik doğradığımız domatesleri ve tuzu da ekleyip ağzı kapalı bir şekilde, domates suyunu çekene kadar, pişiriyoruz.

NOT:Arzu ederseniz sarımsak ve acı biberde koyabilirsiniz.

AFİYET OLSUN...

11 Aralık 2013 Çarşamba

Etiket Aşkına...

 Karlı bir günden merhaba hepinize. Eminim karı görmek bir çoğunuzu mutlu etmiştir benim gibi. Bende mutluyum ama aklım hep evsizler de, yakacakları olmayanlarda ve köpeklerde,kuşlarda,kedilerde... Allah hepsinin yardımcısı olsun...Benim paşalarım da karı sevinçle karşıladı her çocuk gibi.Tabi oynasalar daha da sevinçle karşılarlardı hiç kuşkusuz.Çıkarmayı da düşünüyordum ama Artun'un biraz kırgın gibi o yüzden vazgeçtim.Neyse daha aralık ayındayız.Bu sene bol karlı geçecek gibi görünüyor. Kardan adam sevdamızı bir daha ki kar yağışına erteliyoruz.Soğuk havaya rağmen sıcacık bir gün geçirmenizi diliyor ve yazıma geçiyorum :)



Hangi çocuk etiket sevmez ki? Sadece çocuklarda değil üstelik biz büyükler de seviyor etiketleri.Benim paşalarım da çok seviyor.Daha önce burada yapıştırmaları için tuvalette bir köşe hazırlamıştım. Artık orayı kullanıma kapatıyorum çünkü üst üste çok çirkin bir görüntü oluşturmaya başladı.Yapıştırmadıkları etiketleri de parçalayıp atıyorlar dı.Bende kıyamıyorum canım etiketlere ne yalan söyleyeyim :) Aklıma deftere yapıştırma fikri geldi.Paşalarım için A5 çizgisiz defter getirdi babası.Artık aldığımız ve dergiden çıkan etiketlerimizi deftere yapıştırıyoruz.Ara ara çıkarıp bakıyor ve eğleniyoruz...

10 Aralık 2013 Salı

EV YAPIMI TARHANA

 Çok çok gecikmiş bir yazı maalesef ... Tarhanamızı yapalı neredeyse 3 ay oluyor ,şimdi bu soğuk havalarda sık sık yapıp, sıcak sıcak içiyoruz.  Geçen sene tarhanamız yetmedi.Çocuklara sıkça yaptım. Onun için bu sene 4 kilo un kullanarak yaptık.Yaptık derken annem yaptı ben fotoğraf çektim :D Çok emeğim geçti çok bildiğiniz gibi değil :P Biz normalde nohut katmıyorduk. Tariflerine son derece güvendiğim CAHİDE JİBEK nohut kullanarak yapınca,nohutta faydalı olunca bizde koyalım dedik.



1 su bardağı nohutu akşamdan ıslattık.(Bu kısmıda ben yaptım hakkımı yemeyeyim ),yaklaşık 2 kilo kadar kırmızı biber,yaklaşık 2 kilo kadar domates,6 tane orta boy soğan,2 kilo yoğurt(Süzdürerek kullandık).Nohut,kırmızı biber,soğan ve domatesi 2 su barağı su ilave ederek düdüklü tencerede 15-20 dakika pişirip suyunu süzdürüp blendera vurduk.İçerisine süzme yoğurt,az tuz,bol nane ve alabildiğince un koyup kulak memesi yumuşaklığına gelene kadar yoğurduk.İstediğimiz kıvama gelince üzerine nemli bez kapatıp ekşimeye bıraktık.Kabardıkça yoğurduk ve bir hafta boyunca beklettik.
(Benim tarhanam da tam buydağ unu kullandık çok güzel oldu)


İstediğimiz ekşiliğe gelip gelmediğine bakmak için kurutmaya almadan taze taze pişirebilirsiniz.Eğer istediğiniz ekşiliğe gelmişse temiz bir örtüye hamurumuzu döküp elimiz ile dağıtıyoruz.Kurudukça robota vuruyoruz.(Oğullarım dobot diyor)İstenilen inceliğe gelene  ve iyice kuruduğuna emin oluna dek aynı işleme devam ediyoruz.


Son olarak ister bez torbada ister cam kavanozlara koyarak saklıyoruz.Kışında hemencecik hazırlayıp, tere yağ da kızdırdığımız pul biberi de koyup sıcak sıcak içiyoruz. Mis mis...



RENKLİ TIRTILIMIZ

 


Geçen hafta sonu babamızla yaptığımız bir etkinlik.Severek yaptılar.Nasıl sevmezler yapıştırıcıyı ellerine almak için can atıyorlar.Hele bir ellerine geçse her yere sürecekler.Sadece etkinlik yaptıkça aldıkları için çok meraklılar.Geçen gün sabah siz kalkın.Çocuk kilidi tam oturmamış olacak ki çekmeceyi açmışlar. Hametan kremi almışlar bir güzel, ellerine,kollarına,saçlarına ve komidine sürmüşler.İçeriden gelen kıyem sesi ile fırladım yataktan.Ayak seslerimi duyan paşalar; anne gelio anne gelio diye tutuştular.Ne yaptınız oğlum dedim,dürüst paşalarımın ikisi birden ben yaptım dedi.Allah'tan ağızlarına almamışlar.Nerelere sürdünüz dedim.Her yeri tek tek gösterdiler.Ağızda da bir kalıntı yoktu :) Sabırlı bir yanıma denk gelmesi ve dürüst konuştukları için kızmadım ama sabah sabah banyo işi çıkardıkları için çok gerildim yalan değil :) İşte bu yapıştırıcıyı da bir ellerine geçirirlerse yandım :) Merakları geçmesi adına sık sık kullandırmam gerek diye düşünüyor ve daha çok yapıştırmalı faaliyetler yaptırmayı planlıyorum.


 

Tırtıl resmini A4 kağıda kapakla çizdim.Renkli A4 kağıtlarına da daireler çizip kestim. Resmimin ne kadar kötü olduğu tırtılın ayaklarından belli oluyordur :) Paşalar büyük bir zevkle yapıştırdılar.Maşallah çokta güzel denk getirdiler.Ufak kaymaları da bizim yardımımız ile düzelttiler.Gözleri de kendileri yapıştırdı.Biraz yamuk oldu ama oğullarım yaptı ya önemli olan o.Şimdi sevimli tırtılımız panomuzda sergilenmekte :)

9 Aralık 2013 Pazartesi

FIRIN POŞETİNDE BÜTÜN TAVUK


 Eski dergiler vardı atmadığım,iyi ki atmamışım.Paşalarıma veriyorum onlar resimlerine bakıyor ve yırtıyor.Aslında esas amacım yırtmamalarını öğretmek.Bende kobay olarak eski dergileri kullanıyorum.Ama bir çok dergi yırttılar doymuyorlar arkadaş.Birden bir mutluluk patlaması ya da sinir geliyor ve bakmışım param parça...Neyse öğrenecekler kaçışı yok.Bir öğrenseler de mini bir kitaplık yapacağım kuzularıma.Neyse bu yemek postuydu değil mi? İşte bu dergilerin birinde Toprak Paşam bütün tavuğu görür.Koşa koşa yanıma gelen paşam kafasını sallayarak ; Anne bundan yap,tavuk tavuk...Yapmam mı paşam, yaparım dedim ve yaptım oldu :) Fırında tavuk yaptım da bütün tavuğu ilk defa yaptım.Lakin görüntüsünün pek hoşuma gittiğini ve temizlemesinden pek hoşlandığımı söyleyemeyeceğim. Neyse kuzu istedi ve anne yaptı...

MALZEMELER;
*Bir bütün tavuk
*2-3 adet patates
*1 küçük soğan
*1 yemek kaşığı salça
*Tuz,Karabiber,Kimyon,pul biber,kekik(Arzu ettiğiniz miktarlarda)
2-3 yemek kaşığı zeytinyağ
*1 adet fırın poşeti
*1 tatlı kaşığı un

YAPILIŞI;
*Tavuğumuzu iyice tütsüleyip, yıkıyoruz.
*Geniş bir kabın içine soğanı rendeliyoruz.
*Rendelediğimiz soğanın içerisine salça,yağ ve baharatları ilave edip iyice karıştırıyoruz.
*Hazırladığımız karışımı tavuğun her yerine iyice buluyoruz.
*Fırın poşetinin içine unu koyup, iyice her yerini unluyoruz.
*Tavuğu fırın poşetine yerleştiriyoruz.
*Patatesleri de yuvarlak yuvarlak kesip kalan sosla harmanlıyor ve patatesleri de poşetin içine koyup,ağzını sıkıca kapatıyoruz.
*Poşeti iğne yardımı ile bir kaç yerinden deliyoruz.
*200 dereceli fırında 2 saat pişiriyor ve sıcak sıcak servis yapıyoruz.

AFİYET OLSUN

Not;Pişme süresi fırından fırına değişebilir,onun için bir saatten sonra kontrol ederek pişrin.

MAGNET ŞEKİLLER


Bu aralar paşalarıma, benim hiç sevmediğim matematiği, sevdirme çalışmalarına ağırlık veriyorum.Daha önce burada yayınladığım eşleştirme kartlarına, şekil magnetleri ekledim.Evde bir şey yaparım diye sakladığım bolca magnet mevcuttu.Kare,Üçgen,Dikdörtgen ve daire olarak kestiğim magnetlere, çift taraflı bant ile renkli A4 kağıdı yapıştırdım.Şimdi ben kahvaltılarını hazırlarken onlar şekiller ile oynuyor.Bazen şekillerin ne olduklarını söylüyoruz,bazen renklerinin ne olduğunu,bazen de surat ya da tekne yapıyoruz.Bir de tangram yapmayı planlıyorum bakalım .İyi güzel oynuyorlar,seviyorlar da birde kağıtlarını sökmeseler çok memnun olacağım.Hepsinin dışını soydular keçe ile yeniden yapacağım.Sırada magnet sayılar var,kesilmişti ama sağ olsunlar ben renklendiremeden parçaladılar.Artık yeniden kesmem gerekecek.En kısa zamanda sayıları ve eksik şekilleri de tamamlamayı umuyorum... 

8 Aralık 2013 Pazar

MUZ UÇAK

 


Bu ay ki Meraklı Minik Dergisinin konusu uçaklar.Mutfak bölümünde de muzdan uçaklar yapılmıştı. Benim kuzucuklarım görür de istemez mi? Anneye söylerler de anne yapmaz mı? Zaten zaman almayan ve basit bir sunum olunca,muz günlerinde hemen yaptım.Bir tek evde lor peynirim olmadığı için bulutları yapamadık o kadar...Uçağı görünce bulutu zaten aramadılar ;)

Uuuuu uçakk dediler ve ilk kuyruğundaki üzümleri alıp kuyruk gitti dediler.Derginin inanılmaz faydasını görüyoruz.Uçağın motorunun,kanadının,kuyruğunun yerini öğrendiler mesela. Bazen ben onlara anlatıyorum,bazen onlar birbirine,bazı zamanlarda da ayrı dergiler alıp kendileri okuyor.Her ay farklı konuları ve bol resimleri ile eğlenceli...Yanında verdiği eşleştirme kartları ve etiketlerde harika...

6 Aralık 2013 Cuma

PORTAKALLI İRMİK TATLISI

 Paşalarım fark ettik ki; anne bunu yap dediklerinde anne onu yapıyor,artık ne görürlerse anne bunu yap demeye başladılar.Tatlı ve kek görmesinler, anne kek yap,anne bundan yap,anne tatlı yap...

Hazır gıdaları yedirmemeye çalıştığım için evde istediklerini yapmaya çalışıyorum.Bu tatlımız da süt,portakal ve irmikten yapıldığı için tercihim oldu.Annemde bize küçükken sadesini çok yapardı.Tarçınla birlikte yer ve çok severdik.Paşalarıma yaptığım portakallı irmik tatlısını da severek yediler.Afiyet bal şeker olsun kuzularıma...

MALZEMELER;

*4 Portakal
*1 lt Süt
*1,5 su bardağı Şeker(İsteğe göre arttırabilirsiniz)
*1 su bardağı İrmik

SOSU İÇİN;

*2 adet portakal suyu
*4 çorba kaşığı toz şeker
*2 tatlı kaşığı nişasta

YAPILIŞI;
*Portakalları soyup,blendere vuruyoruz.
*Bir tencerede süt,irmik ve şekeri karıştırarak kaynatıyoruz.
*Kaynamaya başlayınca portakalları ilave edip 5-6 dakika daha kaynatıyor ve su ile ıslattığımız kalıplara döküyoruz.
*Tatlımızı soğumaya bırakıp,bir tencerede sosumuzun tüm malzemelerini ekleyip kaynatıyoruz.
*Soğuyan tatlımızı tabağa ters çevirip çıkarıyoruz.
*Üzerine sosumuzu döküyoruz.
*İsteğe göre,tarçın ve portakal kabukları ile servis yapıyoruz.

AFİYET OLSUN

3 Aralık 2013 Salı

FOLYO BOYAMACA

 Nette görmüştüm,paşalarımın da eğleneceğini düşündüm.Bizimkisi daha çok el boyama faaliyetine dönüştü.Nasıl zevkle boyadılar nasıl...Ama esas görülmesi gereken kişi yine anişkomdu. Bana bakışları ve bu eller çıkacak mı derken ki ses tonu...

Anlatılmaz,yaşanır... :)



2 Aralık 2013 Pazartesi

TUVALET KAĞIDI RULOSUNDAN TAVŞAN

 Aslında benim bebelerim için erken bir aktivite bu ama alışsınlar istiyorum.Yaratıcılıkları gelişsin istiyorum ki bence etkisi olacak.Neden öyle dedim derseniz;ben bunu yaptıktan sonra biten ruloları gördükçe anne tavtan yap demeye başladılar.İleri zamanlarda da kendileri ne yapabiliriz diye düşüneceklerini düşünüyorum.


Dediğim gibi benim kuzucuklarıma erken bir etkinlik olduğu için pek temiz bir çalışma olmadı tabi.Zaten tavtanlarımızın ömrü 24 saat bile sürmedi :) 


Parçalamaktan bile zevk aldı kuzularım :) Ne yapalım,canları sağ olsun...




MAŞA İLE PONPON AKTARMA

 


Yine geçen hafta içerisinde yaptığımız bir faaliyet.Bilgisayarımın başı dönmüş, bakımda o yüzden eski yazılarımla idare ediyorum :) Faaliyetimizin amacı malum; maşa ile tek tek ponponları aktarmak.Kuzucuklarım itina ile 5-6 tane aktardıktan sonra ikinci fotoğrafta olduğu gibi avuçla aktardılar. Birde sırıtarak anne bittiii  bittii diyor ve kendilerine  akkışşş yapıyorlar.  Şimdi ben güleyim mi ? ağlayayım mı? Seveyim mi? Kızayım mı? bilemedim...

1 Aralık 2013 Pazar

Pamuktan Kuzu Yaptık...

 Daha önce de dediğim gibi paşalar yapıştırma faaliyetlerini çok seviyor. Eeee paşlar severde annesi onlara yaptırmaz mı? Yaptırırrrr tabiki :) Bu kez çok sevdikleri pamuğu kullandık.Pamukta en çok kime yakışır? Kuzucuğa ...


İlk fotoğraftaki Toprak Paşam. Nasıl hoşuna gitti, nasıl hoşuna gitti,yüzünde her zaman ki utangaç gülümseme ile usulca, zevkle koparıp koparıp yapıştırdı pamukları .Bu kez benim sormamı beklemeden anne eğlendim dedi :)


İkinci fotoğraftaki ise Artun Paşam. Ay o pamuğu eline aldı ya,öptü,kokladı,yanaklarına sürdü,güjell dedi.Bir,iki kopardı ve hepsini birden yapıştırdı gitti :) Eğlendin mi paşam dediğimde;gür sesi ile Evett dedi :)

 


Bunlarda sanat eserlerimiz...