AKITMA

 

Bu ara cicili bicili şeyler yapamıyorum paşalarıma.Yataktan zor kalkıyorum,gece 2'den 3'ten önce yatmıyorum.Çünkü bir tek geceleri kendime zaman ayırıp hobiciklerimle uğraşıyorum :) O yüzden paşalar bir şeyler hazırlamama fırsat vermeden kahvaltı, kahvaltı diye başımın etini yiyorlar.Uyu bitti,yatma,kalk,kahvaltı... Ben soracağım onlara büyüsünler.Kalkın, kahvaltı, uyu bitti diyeceğim :) Bu akıtma da çok öncelerden.Zaten sevdikleri bir şey olan akıtmayı daha eğlenceli hale getirdim o kadar. Anne burnunu yedim,gözünü yedim diye diye yediler.Artan akıtmalarını da tavşan kurabiye kalıbı ile kesip arasına reçel sürdük ve afiyetle yedik :) Eğlenceli bir kahvalıyı daha geride bıraktık.Darısı diğer kahvaltılara ...

MALZEMELER;
*7 yemek kaşığı tahıllı un(ben tahıllı un kullanıyorum normal unu biraz daha az koyabilirsiniz)
*1 çay bardağı sıvıyağ
*3 çay bardağı süt

YAPIŞILI;
*Tüm malzeme karıştırma kabında karıştırılır.
*Teflon tavaya birer kepçe dökülürek önlü arkalı pişirilir.

MASAL OKUMAK VE KİTAPLARIMIZ

Daha önce ilk kitaplarımızıburada paylaşmıştım.Artık büyüdük ve masal kitaplarına terfi ettik.Yine zaman zaman ilk kitaplarımızla da ilgileniyoruz ama masal kitaplarımızın hepsini her gün okuyoruz mutlaka.Dünya masalları hariç hepsi tuvalette duruyor. (Çünkü onlar büyük boy) Sabah kalkınca ya da kahvaltıdan sonra bir kısmı,öğle uykusundan önce bir kısmı ve akşam yatmadan önce geri kalanını okuyoruz. Hem masal dinlemeyi seviyorlar, hem de tuvalette oturmaktan sıkılmıyorlar ve böylece kakalarını rahatça yapabiliyorlar.Bütün masal kitaplarını ayrı ayrı seviyorlar ama son zamanlarda Paytak serisine ayrı bir düşkünler açıkçası.

Bir diğer seri Dünya Masallarından.Aslında iki tane daha vardı ama onları attık.Biri denizkızı,içinde hançer falan var.Diğeri de Ali Baba ve Kırk Haramiler.Onda da hançer öldürme falan var diye attık.Yavaş yavaş dünya masallarının tüm serisini almak istiyorum ama artık içeriğini okuyarak alacağımız kesin :)

Babamız bir gün yine süpriz yapar ve 3 hikaye kitabı daha alır.Konuları da, resimleride çok güzel,anne başta olmak üzere kitaplarımız sevilir ve okuma sırasında yerlerini alır.

Çocukları doktor konusunda bilinçlendirme adına harika iki kitap.Resimlerde saklanmış minik ördeği bulmakta oldukça keyifli...

 

Bu masal kitabımızı da ezberledik çok ama çok seviyoruz. Seriye baktım ama sanırım kalkmış, bulamadım.

Pinokyosuz olmaz değil mi? Hikaye güzel severek okuyoruz ama ben şu peri'ye taktım,keşke daha hoş bir peri resimleselermiş :)

İlk Göz Ağrısı bu kadar güzel anlatılır...Çok sevdikleri ve sevdiğim bir kitap.

Son alınan kitabımız ise Kelebek... Bir tırtılın kelebeğe dönüşüm hikayesi... Yaşları gereği sık sık aynı kitabı okumaktan hoşlanıyorlar ve artık bana eşlik ediyorlar.Masalımızı okurken bazen ben susuyorum onlar tamamlıyor.Bazen de anlatırken uyguluyorum çok hoşlarına gidiyor.Mesela uyundırmak istemiş uyandırmamış diye bir cümle var orada bunları bir sarsıyorum gülmekten kırılıyorlar :) Elimden geldiği kadar okumaya teşvik edicem paşalarımı,umarım okumayı severler ve bol bol okurlar...

 

SAYI ASMACA

 

Bir çok sitede gördüğüm bir etkinlikti ve sonunda bende yapabildim.Severek oynadılar ama mandallar sert olduğu için biraz yardım etmem gerekti. Mandalların üzerine yazdığım sayıları kartlardaki sayılarla eşleştirip astık ve sonra tek tek saydık.

KARTON KAYDIRAK

 

Yine babamızın burada olduğu gibi köşeliklerden yaptığı ve yaklaşık 3 aydır her gün mutlaka oynadığımız bir oyuncak.Bazen araba sürüyoruz,bazen top yuvarlıyoruz bazende biz kayıyoruz ve oyuncağımızı çok seviyoruz...

NOT;Bu kartonlar çok daha kalın ve geniş köşeliklerden.

YENİ YAPBOZLARIMIZ

 

 Buradaki yazımda yapbozdan bahsetmiştim. Ne yazmıştım;"Yapboz sevgisini, baskı yapmadan, sinsice aşılamam gerek paşalarıma " Bu yazının üzerinden neredeyse 6 ay geçmiş ve bakalım ne kadar yol kat etmişiz;

 İlk yapbozlarımız Gülay teyzemizden hediye olan ahşap yapbozlarımız. Aslında bu yapboz bütündü ama paşalar ayırdı.Bir bu kadar daha var. Malesef birini bulamıyorum,nereye attılarsa.Yeni yapboz diyorum ama yeni değil epeyce oldu geleli ve biz elimizden düşürmüyoruz.Sabah kalkınca anne tavşanım(Toprak) ya da köpişim(Artun) dedikten sonra yap bozum nerede diyorlar.Zaten ne kadar çok oynadıkları deformasyondan da belli :)

Eva yapbozlara devam diyor, sayılı ve harfli olanından da edindik.Severek oynuyoruz.İlk eva yap bozlarımızı burada paylaşmıştım.

Değişik bir eva yapboz daha. 8'li, 12'li, 16'lı ve 24'lü olarak 4 tane yapboz var içinde.8'li ormandaki hayvanlar,12'li çiftlikteki hayvanlar,18'li denizdeki hayvanlar ve 24'lü de dinazorlar ile ilgili,severek yapıyorlar, Artun Bey bazen mızıkçılık yapsa da genel anlamda sevdikleri bir yapboz.

Birde aynı yap bozun mevsimler olanı var; 8'li kış,12'li yaz,18'li ilkbahar ve 24'lü sonbahar

Demek ki 6-7 aylık bir çaba sonucunda yap boz aşkını aşılamışım diye düşünüyorum, siz ne dersiniz?

 

LABİRENT

 Barış'ın günlüğünde görmüştüm.Yap bozum bitince kutusunu da labirent ile değerlendirmiş oldum.Yine paşalar ile birlikte yaptığım için pek eğlendiler,sonrasında da çok güzel oynadık.Şu an hafif hareketler yapamadıkları için boncuğu yürütemiyorlar ama boncuğu takip etmeleri önemli.

Yavru ördek annesini kaybetmiş hadi bulalım diyoruz,yanlış yere gelince hiii çıkmaz sokakmış diyoruz ve bol bol gülüşüyoruz...Barış'ın günlüğünde de dediği gibi büyük bir kartona yapılıp araba sürülse de çok güzel olur sanırım.

İnternetten çıktısını aldığım labirenti çift taraflı bant ile kutuya yapıştırdım.Çizgilerin üzerilerine de silikon ile pipetleri yapıştırdım ama baktım boncuklar zıplıyor bir kat daha çıktım ve böyle daha güzel oldu.

Sonra kitaplıkta 2 minik caillou bulduk ve labirentimize koyduk. Biri Artun oldu, biri Toprak.Bazen birbirini kovalıyoruz bazen buluşuyoruz ve çok eğleniyoruz.Hele çıkmaz sokaklarda...

HELLO KİTTY AMERİKAN SERVİSİ ve BARDAK ALTLIĞI

 Tatatatam ve karşınızda keçe amerikan servisim.Ay nasıl zevkle yaptım, nasıl keyif aldım anlatamam.Geçen hafta teyzem bize geleceğini söylediği zaman başladım plan yapmaya.Sevgili öğrencisi Derin için bir şeyler hazırlamak istiyordum.İlk başta kutu boyamak vardı aklımda ama hem malzeme almaya gidemeyeceğimden, hem de keçe ile bu ara aşk yaşadığımdan dolayı ahşaptan vazgeçtim. Maske de yaşına uygun olmayacaktı diye düşünürken aklıma amerikan servisi yapma fikri geldi.Kediyi çok sevdiğini bildiğimden güzel bir kedi arayışına girdim.O sırada Hello Kitty'e rastladım ve  karar verdim,başladım hayal kurmaya...

İnanır mısınız gece uyuyamadım plan yapmaktan :) İlk renginde karar kıldım.Pembe istiyordum ama bu kadar tatlı bir pembe keçe bulacağımı düşünmemiştim açıkcası. Neyse renk konusunu da atlattım şimdi de sırada resmin boyutları vardı.Yazıcım rahmetli oldu ve bol bol kocişin başını ağrıttım.Oturan kitty,büyük kitty,sadece yüzü olan kitty falan derken kalıplarımı da hazırladım. Hopp beyaz keçem bitmiş.Neyse malzemeleri tamamlamaya çalışmak 4 gunu aldı ve geldi perşembe günü :) Ama benim bunu teyzeme yetiştirmem gerekiyor mu evet... Beyaz keçeyi ayarladım ama sanki bir yamukluk vardı,kocişe binbir türlü duygu sömürüsü yaparak yanıma getirttim ve bir sürü fırça yedim.Dik açı cetvelin nerede? Hönkkk bilmem :) Aradım taradım bulamadım,neyse bir şekilde halletti.Sonra pembe keçenin şeklini çizeceğiz,pistolen nerede? Hönkkk bilmem, aradım taradım bulamadım :) Bir sürü tabak çanak taşıyarak çizdik sonunda .

Kenarlarının da daha hoş görünmesi adına sürfile makası kullandım ve başladım dikmeye.İlk başta pembe iplik kullanacaktım ki siyahın daha hoş duracağına karar verdim ve kararımdan da asla pişman değilim :) Sabahın 4'üne kadar oturdum ve dikme işlemini bitirdim.Cuma gecesi de sabahın 5'ine kadar hem güzel bir program izledim hemde hello kittyleri yapıp yerleştirdim. Teyzem gidene kadar da bardak altlığını bitirdim ama peçete halkasını yapmayı unuttum :( Kısmet değilmiş ne yapalım. Baktıkça bakasım geliyor Hello Kittyme:) Artık yanımda olmadığına göre fotoğraflara bakar dururum :)

Bir de canımı sıkan bir nokta pembe keçenin kırışıklığını bir türlü götüremedim.Satan bayana kırmayın kırışıyor dedim,ütü ile gider dedi.Gitmedi ve ben ütülediğimden beri selamlarımı gönderiyorum içimden :( Vaktim yoktu bezle ütülemeye teyzem birde bezle ütülemeyi deneyecek.Neyse oda nazar boncuğu olsun derler ya öyle oldu.Planladığım şeyi uygulaya bildim ya,beynimde şimşekler çakıyor :) Neler yapmak istiyorum neler...O kadar stres atıyorum ki anlatamam,yap yap nereye kadar? Aslında aklımda yapıp yapıp satsam mı diyorum ama bir türlü cesaret edemiyorum...Satmaya cesaret edene kadar hediye etmek istediğim kişiler için planlara başladım bile...Paşalarıma da tabakları ters çevirmekten vazgeçtikleri an istedikleri gibi yapacağım :)

HELLO KİTTY KİTAP AYRACI

 

Dün yayınladığım amerikan servisi ve bardak altlığına takım bir de kitap aracı yaptım. Yine Derin için. Çok sevdim bu Kitty'i bir tane de kendime mi yapsam ne ???

MİSKET YOLU

 Babamızla faaliyet yapmaya bayılıyoruz,işte bunlardan biride misket yolumuz. Misket yolu dediğime bakmayın biz pinpon topu yuvarlıyoruz. Henüz misketlerimiz yok çünkü hala ağzımıza atıyoruz zaman zaman... Babamız iş yerindeki kolilerin kenarındaki köşe koruyucuları toplayıp eve getiriyor ve bize oyuncaklar yapıyor.

Köşeliklerin orjinalı bu, biz ikisini çift taraflı bant ve şeffaf koli  bandı kullanarak birleştirdik.

 

Bant sökme işleri paşaların iken,anne çırak, baba usta oldu... Getir götür işleri de hep bana kaldı :S Beyefendiler uyuduğunda da kapıya yapıştırdık.

 

Şimdi toplarımızı yuvarlaya bildiğimiz ve yuvarlanmalarını zevkle izlediğimiz yeni bir oyuncağımız oldu. Hem el emeği hem de maliyeti neredeyse sıfır...

1001 Şeyi Bulun

 

Mert abimiz de görmüştük bu 1001 şeyi bulun kitaplarını. Her ne kadar artık çözmesem de bulmaca sever biri olarak oğullarıma da bulmaca aşkını aşılayacağım Allah'ın izni ile :) Tıpkı yap boz gibi sevdirmeliyim.İşte ilk adımlarını bu kitapla atmaya başladım.Yine tuvalette duran kitaplarımızdan.Hadi bulmaca çözelim diyor ve başlıyoruz bulmaya.

Tübitak yayınları gerçekten çok iyi ya ben bile zevkle buluyorum ne yalan söyleyeyim.Hatta tanımadığım hayvanları da öğrenmiş oluyorum :) Fakat bir sorunum var 1001 minik hayvanı bulun hiç bana göre değil bir sürü böcük var,çok tiksiniyorum :S Neyse belki fobimi aşarım ne dersiniz? Aslında 5 kitapmış ben sipariş verirken birini almamışım.Çocuklar kitabın en arkasında görüp anne bundan yok deyince fark ettik :)Yaşadığımız yerdeki 1001 şeyi bulun da var en kısa zaman da bulursam onuda alacağım. Sözün özü; bulmacayı sevdiren,yeni hayvanlar  ve eşyalar tanıtan,sayı sayma becerisini geliştiren ve dikkat gelişimine katkı da bulunan harika bir seri...Çocuklarınıza kitap almak istiyorsanız Tübitak yayınlarına mutlaka göz atmalısınız...

İPE BONCUK DİZME

 Ne kadar kullanmadığım boncuklu takı varsa hepsini oğullarıma faaliyet yaptırmak için kullanmaya başladım.Bu boncuklar da ne zaman aldığımı bile hatırlamadığım ve hiç takmadığım boncuktan bilezikler idi bir zamanlar.Evde de bolca kullanılmamış ayakkabı bağcığı ile birleşince eğlenceli ve faydalı bir oyuncak oldu. Çocuğu olup yapmayan çok az insan vardır sanırım.Hatta hazırları da satılıyor oyuncakçılarda.Tabi benim gibi evinde incik boncuk bulunduran bir annenin almasına gerek yok lakin evde bolca ıvır zıvır mevcut :) Bir blogger olarak hiç bir şeyi atmıyor ve bundan bir şey yaparım diye saklıyorum.Kaç ay oldu yapalı bilmiyorum, ilk günler gibi oynamasak ta ara ara çıkarıp oynuyoruz.

KAHVALTILIK CADI SÜPÜRGESİ

Sevgili blog arkadaşım disalce'de görmüştüm,kocişte eve Muratbey burguyu alınca hemen denemek istedim. Muhtemelen son deneyişimdir lakin maydanozu bağlaması çok gıcık bir iş. Zırt pırt kopuyor. Sizde bir gün zaman ayırıp deneyin yine de, değişik sunumlar yapmak zevk veriyor.Hele bu sunumlara sevinen afacanlarınız da varsa ...

Anlatıma gerek yoksa da adet yerini bulsun diye; İstediğimiz uzunlukta kestiğimiz peynirleri çubuk krakerin etrafına koyup maydanoz ile bağlıyoruz hepsi bu...

 

ASLAN MASKESİ

 

Ben sevdim bu maske işini sık sık maske yayını yapabilirim,hazırlıklı olun. Bu sefer ki maskem paşalarımın Meyt abilerine. Büyük paşam en çok aslan'ı seviyormuş bende aslan çalıştım bu sefer. Çokta keyif aldım,biraz tacına taktık kocişle ama sonunda içimize sinecek şekilde, kocişin de desteği ile yaptım.İnternet te pek çok aslan kalıbı bulmak mümkün ama bize en sevimli aslancık bu geldi.Daha önceki maskelerime göre çok fazla ayrıntısı var,onun için arka tarafında oluşan iplerin görüntüsü beni rahatsız etti, bende çareyi arka tarafı siyah keçe ile kapatmakta buldum.Umarım Mert'im de severek oynar.

Daha önce yaptğım kırmızılı inek ve ördek,pembeli inek,kedi ve tavşan maskelerim :) 10 Marifet Keçe Maske Yapımı Videosu da burada. Bakalım sırada ne olacak ...

GÖLGESİNİ BUL OYUNU

 

İlk gölge bulma oyunumuz.Yapalı da bir ayı falan geçiyor.Paşalarım için basit oldu,biraz daha zorlarını yapmam gerekecek sanırım.Lakin bu tyen,bu ayaba,bu hekoptey diye patır patır koyuyorlar :)

Şimdi sıra daha karışık gölge oyunları hazırlama da :) Acaba kalemle işaretleyebilirler mi? Denemeli...

UĞUR BÖCEKLİ KANEPELER

 

Paşalarım için hazırladığım uğur böcüklü kanepeler. Çocuklara ya da kahvaltıya gelen misafirler için çok şık bir sunum.Ne zamandır aklımdaydı.Kışın taze domates yedirmiyorum ama arada böyle jestler de yapıyorum. Markette çeri domateslerini görünce dayanamadım ve aldım. İyi ki de almışım çok hoşlarına gitti.Birde birlikte yaptık ya demeyin keyiflerine :) Anne uğ bö yaptık, uğ bö yaptık diye diye yediler :)

Tam tahıllı ekmeklerini çay bardağı kullanarak yuvarlaklar kestim. Artun'un kanepelerine lor peyniri Toprak'ın kanepelerine de normal beyaz peynir sürdüm(öyle istedi). Domatesleri ikiye bölüp arka taraflarından küçük üçgenler çıkararak kanatları yaptım.Zeytinden kafalarını ve beneklerini yaptım. Gözleri de yine lor peynirden yaparak uğur böcüklü kanepeleri tamamladım. Paşalarım için eğlenceli bir kahvaltı oldu. Akbank'ın böcükleri de fotoğrafa pek yakıştı :)