Daha önce atık malzemelerden burada "Otopark", burada "Mangal Seti", burada "Arı duyusalı", burada "Kum kuyusu", burada " Misket Tüneli" , burada "Akvaryum", burada "Kaydırak" gibi bir çok oyuncak hazırlamıştık...
Şatomuzu yapmak için önce silikon ile kutuları birbirine yapıştırdım.En altına büyükçe bir düz karton koydum.Üzerine bir oyuncak kutusu,onun üzerine çikolata kutusu,onun üzerine bir ilaç kutusu ve en üstte de burun spreyi kutusu var. Sonra tuvalet kağıdı rulolarını ve en üstte ki kutunun kenarlarına kale görüntüsü olması için kare kesikler yaptım.Ruloları paşalarım istediği renge göre sulu boya ile boyadılar.Onlar internetten çıktısını aldığım pencereleri keserken, bende onların istedikleri yerlere tuvalet kağıdı rulolarını silikon ile yapıştırdım.En üstteki ruloya bir yuvarlak kesip çatı yaptık ve güzel bayrağımızı koyduk.
Paşalarım pencere ve kapı isteyince bir de maket bıçağı yardımı ile kapı ve pencereleri yaptım.Kestikleri pencereleri de yapıştırdık.Paşalar düşmanları denize düşürmek için açılır kapanır köprüde isteyince, bir karton parçasını kapının oraya yapıştırdım ve uçlarına kullanmadığım bir takımdan çıkardığım zincirleri koydum.Harita çivisi ile tutturarak köprümüzü de hazırlamış oldum. Evadan kestikleri daireler,yıldız ve boyadıkları tahta mandal ile ağaç yaptık.Yılbaşı ağacının şatoda ne işi var desek te yaptık, gitti .
Kutuların dışları parlak kağıt olduğu için boya tutmuyordu. Bu sorunu gidermek içinde boyanacak her yere tutkal ile havlu kağıt kapladık ve kurumaya bıraktık. Son aşama olarak ta şatomuzun önünü deniz, arkasını da bahçe yapmak için uygun renklere boyadık.Her katı istediği renge boyadılar,bende pencereleri,kapıyı ve köprüyü boyadım.Kuruduktan sonra askerlerimizi, düşmanlarımızı yerleştirip oyunlar oynadık ve hala oynamaktayız. Hem yaparken kesme,boyama çalışmış olduk,hem nasıl yapabiliriz diye hayal ettik, hem de oynarken eğlendik daha ne olsun ki...
Başka oyuncaklar da görüşmek üzere; mutlu pazarlar.
Henüz paylaşmadım ama bir takımın daha etamini gelecek, bakalım oda Beşiktaş kadar rağbet görecek mi, merak ediyorum doğrusu
En fanatik hangi taraftarlar göreceğiz bakalım
Mutlu Hafta Sonları...
Haftaya ılık bir hava ile başlamak çok keyifli ama kar gelebilir demişler.Demesinler ya bahar gelsin,çiçekler açsın,kuşlar ötsün,montlar kalksın.O ne öyle kat kat giyinmekten gına geldi yahu.Hele çocuklarla dışarı çıkmak işkence.Kalın giydiriyorsun terliyor, ince giydiriyorsun üşüyor. Soğuk hava da insan uyuşuyor ama bahar öyle mi? Enerji 
Sanırım en büyük endişem; kendimde sabredecek gücü bulamıyor oluşum.O bakımdandır ki şimdiden çaktırmadan hazırlıklara başladım.Aslında çaktırmadan da olmuyor.Direkt şimdi ne kadar çalışırlarsa, seneye o kadar çabuk okuma yazma öğreneceklerini söylüyorum.Gaz gelip yapıyorlar biraz da olsa.Çalışmalarımızdan biri haftanın günleri.Bu sevimli kanguruları nette görüp renkli A4 kağıtlarına çıktı aldık ve çalışma odamızın kapısına yapıştırdık.Her gün sırayla bir haftanın yedi gün olduğunu söylüyor ve günleri sayıyoruz.Hangi günde isek yavru o kangurunun cebine giriyor.Ellerinin altında olduğu için pek sağlam olmasa da ezberledik sayılır.Tamamen oturana kadar götürür bizi. Zaten eskisin ki yerine yeni bilgiler gelebilsin değil mi ? Ezberletmek için uğraşmak yerine böyle keyifli çalışmalar ile öğretmek, üçümüz içinde çok iyi oluyor. Tüm hazırlıkları bu sene ki arkadaşlarımı takip ederek yapıyorum ki okulda farklı şekilde öğrenmesinler.Öğretmenler kızsa da bence ufak ufak çalıştırmakta fayda var.Sizde duvarlarınızı bu kangurularla süsleyebilirsiniz ya da ilk okul öğretmenleri; sınıfın duvarlarında çok hoş duracaktır. Şablon için arama motorlarına kanguru haftanın günleri yazmanız yeterli,iyi akşamlar...