Beşiktaşlılar da bir hava, bir hava arkadaş,suratlar hep böyle😁 Benim adamı hepten kaybettik zaten.Elinde telefon ya maç izliyor ya da Beşiktaş ile ilgili capsleri, haberleri izliyor. Şu an da pür dikkat maç izliyor.Yüzü gergin biraz meğer maç berabere gidiyormuş ondanmış.😆 Yalnız şu capsleri hazırlayanları kutluyorum gerçekten çok yaratıcılar. Beşiktaş ise emeğinin karşılığını alıyor.Bize de tebrik etmek düşüyor 👏👏👏☺
Gelelim önlüklerimize.Kumaşının adı tam olarak ne diye geçiyor bilmiyorum ama mutfak önlüğü dikeceğimi söylerek almıştım.Çift taraflı olarak çalıştığım önlüklerimi keçe ile süsledim.Zaten en çok keçe ile süsleme işi zaman aldı .Tek tek elde diktiğim ve ✌ tane yaptığım için dik dik bitmedi arkadaş.Bir tarafını BJK'li, bir tarafını da şapka bıyık olarak tasarladım. Süslerim ince keçeden. Önlük kalıbını ise oğluşlarımın boylarına göre çıkardım.
Bunlarda poz verdiklerini sanan küçük ergenler.Arkadaş o kadar tehdit ettim; bakın bloğuma koyacağım, herkes görecek, ona göre diye ama olsun koy dediler.Benden günah gitti😅 Önlükler gözükmese de idare edin artık. Düzgün bir kare yakalayamadım. En düzgünü buydu. Yavru kartalların elinden bir kek yeriz artık☺ Uçargiller iyi akşamlar diler🙋
Günaydınlar.Yine geç kalınmış yazı ile geldim.Gerçi şu an ki psikolojim de yazı yayınlıyor olmak bile benim için büyük gelişme. Her fırsatta uyuyorum ve yattığım gibi uyuyabiliyorum.Ah ah nerede eski günlerim 5 saat bile yeterdi ayakta durmam için şimdi 15 saat yetmiyor.Sanki uyuyunca geçecek gibi geliyor ama hiç bir şey geçmiyor.Yine her gün umutla, her fırsatta uyuyacağım biliyorum...
Neyse kelime ve hece ağacımıza üçüncü grup harflere geçtiğimiz halde devam ediyoruz. Derslerimizden artakalan zamanlarda hemen elma kesip dolduruyoruz.Onlar bakıyor ne yok ona göre yazıyorlar.Şu an elma ile dolu ağacımız,yer kalmadı bu elmaları toplama vakti geldi sanırım.Seneye birinci sınıfa başlayacaklar için fikir olsun lakin bu sene okumayı söktüler artık😁 Şu an ki haliyle de fotoğraf atmak isterdim ama berbat durumda maalesef. Acaba bunlar hep çok vermekten mi? Yoksa doğuştan gelen yapısal bir durum mu? Yaşı gereği mi yoksa? Ne dersiniz?
